044 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فِيهَا يُفۡرَقُ كُلُّ أَمۡرٍ حَكِيمٍ ٤

Bir gece ki her hikmetli emir onda ayırt edilir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمۡرٗا مِّنۡ عِندِنَآۚ إِنَّا كُنَّا مُرۡسِلِينَ ٥

Tarafımızdan emir, çünkü Biz resul gönderiyorduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَحۡمَةٗ مِّن رَّبِّكَۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ ٦

Rabbinden bir rahmet olarak, hakikat O, öyle Semîʿ öyle Alîm’dir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ ٧

O göklerin ve yerin ve bütün aralarındakilerin rabbidir ehl-i yakīn olsanız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ رَبُّكُمۡ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٨

O’ndan başka tanrı yoktur, hem diriltir hem öldürür, hem sizin rabbiniz hem de evvelki atalarınızın rabbi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

بَلۡ هُمۡ فِي شَكّٖ يَلۡعَبُونَ ٩

Fakat onlar şek içinde oynuyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱرۡتَقِبۡ يَوۡمَ تَأۡتِي ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٖ مُّبِينٖ ١٠

O hâlde gözet o semânın açık bir duman ile geleceği günü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَغۡشَى ٱلنَّاسَۖ هَٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٞ ١١

Ki nâsı saracaktır, bu bir elîm azabdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَّبَّنَا ٱكۡشِفۡ عَنَّا ٱلۡعَذَابَ إِنَّا مُؤۡمِنُونَ ١٢

“Rabbenâ! Bizden bu azâbı aç, çünkü biz mü’minleriz” diyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَنَّىٰ لَهُمُ ٱلذِّكۡرَىٰ وَقَدۡ جَآءَهُمۡ رَسُولٞ مُّبِينٞ ١٣

Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir resul geldi de

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ تَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ وَقَالُواْ مُعَلَّمٞ مَّجۡنُونٌ ١٤

sonra ondan döndüler, “öğretilmiş” dediler, “bir mecnun” dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu