بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَّا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمْ تَمَسُّوهُنَّ أَوْ تَفْرِضُواْ لَهُنَّ فَرِيضَةًۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلْمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلْمُقْتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعًۢا بِٱلْمَعْرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلْمُحْسِنِينَ ﴿٢٣٦

Kendileriyle temas etmediğiniz, yahud kendilerine bir mehir ta'yin eylemediğiniz kadınları boşamışsanız (bunda) üzerinize vebal yokdur. Onları — zengin olan (ınız) kudretince, darda bulunan (ınız) da haalince (olmak üzere) — ma'ruf bir fâide ile fâidelendiriniz. Bu, iyilik etmek şiaarında bulunanların üzerine bir borcdur.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu