بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَأَخْرَجَتِ ٱلْأَرْضُ أَثْقَالَهَا ﴿٢

Ve yer, bütün ağırlıklarını çıkardığı zaman;

— İbni Kesir

وَقَالَ ٱلْإِنسَٰنُ مَا لَهَا ﴿٣

İnsan; buna ne oluyor? dediği zaman,

— İbni Kesir

يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا ﴿٤

İşte o gün; o, bütün haberlerini anlatacaktır.

— İbni Kesir

بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَىٰ لَهَا ﴿٥

Çünkü Rabbın kendisine vahyetmiştir.

— İbni Kesir

يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ ٱلنَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْاْ أَعْمَٰلَهُمْ ﴿٦

O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.

— İbni Kesir

فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُۥ ﴿٧

Kim, zerre mikdarı hayır işlerse; onu görür.

— İbni Kesir

وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُۥ ﴿٨

Kim de zerre mikdarı şer işlerse; onu görür.

— İbni Kesir

AYARLAR