بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَأَخۡرَجَتِ ٱلۡأَرۡضُ أَثۡقَالَهَا ٢
Ve arz ağırlıklarını çıkardığı.
Ve yer, bütün ağırlıklarını çıkardığı zaman;
(1-3) Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,
yer, (bütün) ağırlıklarını (dışarıya fırlatıb) çıkardığı,
Yeryüzü ağırlıklarını dışarı çıkardığı,
وَقَالَ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا لَهَا ٣
Ve insan "noluyor buna?" dediği vakit.
İnsan; buna ne oluyor? dediği zaman,
(1-3) Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,
insan «Buna ne oluyor?» dediği (zaman),
Ve insanın «Buna ne oluyor» dediği zaman,
يَوۡمَئِذٖ تُحَدِّثُ أَخۡبَارَهَا ٤
O gün bütün haberlerini anlatır.
İşte o gün; o, bütün haberlerini anlatacaktır.
İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır.
O gün (yer) bütün haberlerini anlatacakdır.
İşte o gün yer haberlerini söyler,
بِأَنَّ رَبَّكَ أَوۡحَىٰ لَهَا ٥
Çünkü Rabbin ona vahy eylemiştir.
Çünkü Rabbın kendisine vahyetmiştir.
Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.
Çünkü Rabbi kendisine (o vech ile) vahyetmişdir.
Çünkü Rabbin ona vahiy ile herşeyi bildirmiştir.
يَوۡمَئِذٖ يَصۡدُرُ ٱلنَّاسُ أَشۡتَاتٗا لِّيُرَوۡاْ أَعۡمَٰلَهُمۡ ٦
O gün nâs, müteferrik surette fırlıyacaklardır, amelleri kendilerine gösterilmek için.
O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.
O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.
O gün insanlar, amelleri (nin karşılığı) kendilerine gösterilmek için, dağınık dönecek (ler) dir!
O gün insanlar ayrı ayrı gruplar halinde, ilahi divana çıkarlar ki, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.
فَمَن يَعۡمَلۡ مِثۡقَالَ ذَرَّةٍ خَيۡرٗا يَرَهُۥ ٧
Ki her kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görecek.
Kim, zerre mikdarı hayır işlerse; onu görür.
Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.
İşte kim zerre ağırlığınca bir hayır yapıyor (idiy) se onu (n sevabını) görecek,
Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür,
وَمَن يَعۡمَلۡ مِثۡقَالَ ذَرَّةٖ شَرّٗا يَرَهُۥ ٨
Her kimde zerre miktarı bir şerr işlerse onu görecek.
Kim de zerre mikdarı şer işlerse; onu görür.
Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.
kim de zerre ağırlığınca şer yapıyor (idiy) se onu (n cezasını) görecek.
Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.