بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذَا زُلۡزِلَتِ ٱلۡأَرۡضُ زِلۡزَالَهَا ١

Yer, sarsıldıkça sarsıldığı zaman;

– İbni Kesir

وَأَخۡرَجَتِ ٱلۡأَرۡضُ أَثۡقَالَهَا ٢

Ve yer, bütün ağırlıklarını çıkardığı zaman;

– İbni Kesir

وَقَالَ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا لَهَا ٣

İnsan; buna ne oluyor? dediği zaman,

– İbni Kesir

يَوۡمَئِذٖ تُحَدِّثُ أَخۡبَارَهَا ٤

İşte o gün; o, bütün haberlerini anlatacaktır.

– İbni Kesir

بِأَنَّ رَبَّكَ أَوۡحَىٰ لَهَا ٥

Çünkü Rabbın kendisine vahyetmiştir.

– İbni Kesir

يَوۡمَئِذٖ يَصۡدُرُ ٱلنَّاسُ أَشۡتَاتٗا لِّيُرَوۡاْ أَعۡمَٰلَهُمۡ ٦

O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.

– İbni Kesir

فَمَن يَعۡمَلۡ مِثۡقَالَ ذَرَّةٍ خَيۡرٗا يَرَهُۥ ٧

Kim, zerre mikdarı hayır işlerse; onu görür.

– İbni Kesir

وَمَن يَعۡمَلۡ مِثۡقَالَ ذَرَّةٖ شَرّٗا يَرَهُۥ ٨

Kim de zerre mikdarı şer işlerse; onu görür.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu