بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَوَجَدَكَ ضَآلًّا فَهَدَىٰ ﴿٧

Ve seni yol bilmez iken yola koymadı mı?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Seni şaşırmış bulup da doğru yola eriştirmedi mi?

— İbni Kesir

Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi?

— Diyanet İşleri

Seni (çocukluğunda) gaaib olmuş bulub da yolunu doğrultmadı mı?

— Hasan Basri Çantay

Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi?

— Seyyid Kutub

وَوَجَدَكَ عَآئِلًا فَأَغْنَىٰ ﴿٨

Ve seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Seni fakir bulup da zenginleştirmedi mi?

— İbni Kesir

Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi?

— Diyanet İşleri

Seni, bir fakîr olduğunu bilib de, zengin yapmadı mı?

— Hasan Basri Çantay

Fakir iken seni zengin etmedi mi?

— Seyyid Kutub

فَأَمَّا ٱلْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ ﴿٩

Öyle ise amma yetîme kahretme.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O halde sakın yetime kahretme.

— İbni Kesir

Öyleyse sakın yetimi ezme!

— Diyanet İşleri

O halde, yetime gelince: (Ona sakın) kahretme.

— Hasan Basri Çantay

Yetime gelince sakın onu üzme,

— Seyyid Kutub

وَأَمَّا ٱلسَّآئِلَ فَلَا تَنْهَرْ ﴿١٠

Ve amma sâili azarlama.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve bir şey isteyeni azarlama.

— İbni Kesir

Sakın isteyeni azarlama!

— Diyanet İşleri

Sâile gelince: (Onu) da azarlayıb koğma.

— Hasan Basri Çantay

Yoksula gelince sakın onu azarlama,

— Seyyid Kutub

وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ ﴿١١

Fakat Rabbi’nin nimetinî anlat da anlat.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbının nimetine gelince ondan sözet.

— İbni Kesir

Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat.

— Diyanet İşleri

Bununla beraber, Rabbinin ni'metini (durmayıb) söyle (anlat).

— Hasan Basri Çantay

Yalnızca Rabbinin nimetini anlat.

— Seyyid Kutub

AYARLAR