بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَا يَصْلَىٰهَآ إِلَّا ٱلْأَشْقَى ﴿١٥

Ona ancak bedbaht kimse girer.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ﴿١٦

O ki yalanladı ve döndü.

— Seyyid Kutub

وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلْأَتْقَى ﴿١٧

En çok korkan ondan uzak tutulur.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى يُؤْتِى مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ ﴿١٨

O ki malını Allah rızası için vererek arınır, yücelir.

— Seyyid Kutub

وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَىٰٓ ﴿١٩

O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için yapmaz.

— Seyyid Kutub

إِلَّا ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ رَبِّهِ ٱلْأَعْلَىٰ ﴿٢٠

Ancak yüce Rabbinin hoşnutluğunu gözeterek yapar.

— Seyyid Kutub

وَلَسَوْفَ يَرْضَىٰ ﴿٢١

Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.

— Seyyid Kutub

AYARLAR