بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ فِى كَبَدٍ ٤

Biz insanı birtakım zorluklar, zahmetler ve sıkıntılar içinde yarattık.

– Seyyid Kutub

أَيَحْسَبُ أَن لَّن يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ ٥

İnsan hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

– Seyyid Kutub

يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُّبَدًا ٦

Yığın yığın mal tüketmişimdir diyor.

– Seyyid Kutub

أَيَحْسَبُ أَن لَّمْ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ ٧

Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?

– Seyyid Kutub

أَلَمْ نَجْعَل لَّهُۥ عَيْنَيْنِ ٨

Biz ona iki göz vermedik mi?

– Seyyid Kutub

وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ ٩

Bir dil, iki dudak vermedik mi?

– Seyyid Kutub

وَهَدَيْنَٰهُ ٱلنَّجْدَيْنِ ١٠

Biz ona eğri ve doğru iki yol göstermedik mi?

– Seyyid Kutub

فَلَا ٱقْتَحَمَ ٱلْعَقَبَةَ ١١

Fakat o zor geçidi aşmaya girişmedi.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْعَقَبَةُ ١٢

O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?

– Seyyid Kutub

فَكُّ رَقَبَةٍ ١٣

O geçit bir köle ve esir azad etmektir.

– Seyyid Kutub

أَوْ إِطْعَٰمٌ فِى يَوْمٍ ذِى مَسْغَبَةٍ ١٤

Yahut açlık gününde doyurmaktır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu