بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ ﴿٣

Doğurana ve doğurduğuna andolsun ki,

— Seyyid Kutub

لَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ فِى كَبَدٍ ﴿٤

Biz insanı birtakım zorluklar, zahmetler ve sıkıntılar içinde yarattık.

— Seyyid Kutub

أَيَحْسَبُ أَن لَّن يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ ﴿٥

İnsan hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

— Seyyid Kutub

يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُّبَدًا ﴿٦

Yığın yığın mal tüketmişimdir diyor.

— Seyyid Kutub

أَيَحْسَبُ أَن لَّمْ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ ﴿٧

Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?

— Seyyid Kutub

أَلَمْ نَجْعَل لَّهُۥ عَيْنَيْنِ ﴿٨

Biz ona iki göz vermedik mi?

— Seyyid Kutub

وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ ﴿٩

Bir dil, iki dudak vermedik mi?

— Seyyid Kutub

وَهَدَيْنَٰهُ ٱلنَّجْدَيْنِ ﴿١٠

Biz ona eğri ve doğru iki yol göstermedik mi?

— Seyyid Kutub

فَلَا ٱقْتَحَمَ ٱلْعَقَبَةَ ﴿١١

Fakat o zor geçidi aşmaya girişmedi.

— Seyyid Kutub

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْعَقَبَةُ ﴿١٢

O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?

— Seyyid Kutub

فَكُّ رَقَبَةٍ ﴿١٣

O geçit bir köle ve esir azad etmektir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR