بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱلنَّجْمُ ٱلثَّاقِبُ ﴿٣

O necmi sâkıb.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿٤

Bir nefis yoktur ki illâ üzerinde bir hâfız olmasın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَلْيَنظُرِ ٱلْإِنسَٰنُ مِمَّ خُلِقَ ﴿٥

Onun için insan düşünsün neden yaratıldı?

— Elmalılı Hamdi Yazır

خُلِقَ مِن مَّآءٍ دَافِقٍ ﴿٦

Bir atılgan sudan yaratıldı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَخْرُجُ مِنۢ بَيْنِ ٱلصُّلْبِ وَٱلتَّرَآئِبِ ﴿٧

Ki sulb ile sîneler arasından çıkar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ عَلَىٰ رَجْعِهِۦ لَقَادِرٌ ﴿٨

Elbette o onu döndürmeğe kadirdir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ تُبْلَى ٱلسَّرَآئِرُ ﴿٩

Yoklanacağı gün bütün serâir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ ﴿١٠

O vakit ona ne bir kuvvet vardır ne de bir nâsır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجْعِ ﴿١١

Kasem olsun o Semâ-i zati reca.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلْأَرْضِ ذَاتِ ٱلصَّدْعِ ﴿١٢

Ve o arzı zati sada.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ لَقَوْلٌ فَصْلٌ ﴿١٣

Ki o her halde bir keskin hukümdür.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR