بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡأَرۡضِ ذَاتِ ٱلصَّدۡعِ ١٢

Ve o arzı zati sada.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve yarılan yere,

– İbni Kesir

Yarık yarık çatlamış yere andolsun.

– Diyanet İşleri

o (nebat ile) yarılan yere ki,

– Hasan Basri Çantay

Bitkinin yeşerdiği yere andolsun ki.

– Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ لَقَوۡلٞ فَصۡلٞ ١٣

Ki o her halde bir keskin hukümdür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki doğrusu bu, kesin bir sözdür,

– İbni Kesir

Şüphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir sözdür.

– Diyanet İşleri

Hakıykaten o (Kur'an) hak ile (baatılı ayırd eden) kat'î bir kelâmdır.

– Hasan Basri Çantay

Şüphesiz Kur'an kesin bir sözdür.

– Seyyid Kutub

وَمَا هُوَ بِٱلۡهَزۡلِ ١٤

Şaka değildir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve o, bir şaka değildir.

– İbni Kesir

O, boş bir söz değildir.

– Diyanet İşleri

O, bir şaka değildir.

– Hasan Basri Çantay

O saçma bir söz değildir.

– Seyyid Kutub

إِنَّهُمۡ يَكِيدُونَ كَيۡدٗا ١٥

Haberin olsun ki onlar hep hiyle kuruyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gerçekten onlar düzen kuruyorlar,

– İbni Kesir

Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,

– Diyanet İşleri

Hakıykat, onlar alabildiklerine hileler düzerler.

– Hasan Basri Çantay

Onlar bir tuzak kuruyorlar.

– Seyyid Kutub

وَأَكِيدُ كَيۡدٗا ١٦

Ben de kurarım hiylelerine hiyle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben de bir düzen kurmaktayım.

– İbni Kesir

Ben de bir tuzak kurarım.

– Diyanet İşleri

Ben de onların hilelerini (ceza ile) karşılarım.

– Hasan Basri Çantay

Ben de bir tuzak kuruyorum.

– Seyyid Kutub

فَمَهِّلِ ٱلۡكَٰفِرِينَ أَمۡهِلۡهُمۡ رُوَيۡدَۢا ١٧

Onun için kâfirleri imhal eyle: mühlet ver onlara biraz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sen; şimdilik kafirlere mühlet ver, onları biraz geciktir.

– İbni Kesir

Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!

– Diyanet İşleri

(Habîbim) sen şimdilik o kâfirlere mühlet ver, onları biraz gecikdiriver.

– Hasan Basri Çantay

Sen kâfirlere mühlet ver. Onlara biraz zaman tanı.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu