بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ ﴿٣

Şahitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki.

— Seyyid Kutub

قُتِلَ أَصْحَٰبُ ٱلْأُخْدُودِ ﴿٤

Hendekleri hazırlayanların canı çıksın.

— Seyyid Kutub

ٱلنَّارِ ذَاتِ ٱلْوَقُودِ ﴿٥

Bol yakıtı olan ateşi oralara dolduranların.

— Seyyid Kutub

إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ ﴿٦

Hani onlar hendeklerin başında oturuyorlardı.

— Seyyid Kutub

وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِٱلْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ ﴿٧

Müminlere yaptıkları işkenceleri seyrediyorlardı.

— Seyyid Kutub

وَمَا نَقَمُواْ مِنْهُمْ إِلَّآ أَن يُؤْمِنُواْ بِٱللَّهِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَمِيدِ ﴿٨

Müminlerden öç almalarının tek sebebi aziz, övgüye lâyık Allah'a inanmalarıydı.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى لَهُۥ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ شَهِيدٌ ﴿٩

O Allah ki göklerin ve yerin sahibi olan Allah'a. Allah herşeye şahittir.

— Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلَّذِينَ فَتَنُواْ ٱلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُواْ فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ ٱلْحَرِيقِ ﴿١٠

İnanmış erkek ve kadınlara işkence edip, sonra yaptıklarına tevbe etmeyenler, var ya. Şüphesiz onlar için cehennem azabı vardır. Yakıp kavuran azap ta onlaradır,

— Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمْ جَنَّٰتٌ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُۚ ذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْكَبِيرُ ﴿١١

inananlar ve iyi işler yapanlar için de altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.

— Seyyid Kutub

إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ ﴿١٢

Doğrusu Rabbinin yakalaması şiddetlidir.

— Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ ﴿١٣

İlk yaratan ve tekrar yaratacak olan da O'dur.

— Seyyid Kutub

AYARLAR