بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ذُو ٱلْعَرْشِ ٱلْمَجِيدُ ﴿١٥

Arş’ın sahibi, şanlı (mecîd) dir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَعَّالٌ لِّمَا يُرِيدُ ﴿١٦

Dilediğini yapar (fa'alün limâ yürîd) dir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلْجُنُودِ ﴿١٧

Geldi ya, sana kıssası o orduların (o cünudun).

— Elmalılı Hamdi Yazır

فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ ﴿١٨

Firavun’un ve Semud’un.

— Elmalılı Hamdi Yazır

بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِى تَكْذِيبٍ ﴿١٩

Fakat o küfredenler hâlâ bir tekzibe.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱللَّهُ مِن وَرَآئِهِم مُّحِيطٌۢ ﴿٢٠

Halbuki Allah arkalarından kuşatmış.

— Elmalılı Hamdi Yazır

بَلْ هُوَ قُرْءَانٌ مَّجِيدٌ ﴿٢١

Fakat o şanlı bir Kur'an’dır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فِى لَوْحٍ مَّحْفُوظٍۭ ﴿٢٢

Bir Levh-i mahfuzda.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR