بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ ﴿١٣

Karşısında âyetlerimiz okunurken evvelkilerin esatîri dedi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّاۖ بَلْۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُواْ يَكْسِبُونَ ﴿١٤

Hayır hayır: fakat onların kazancları kalblerinin üzerine pas bağlamıştır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّآ إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ ﴿١٥

Hayır hayır: muhakkakki onlar o gün Rabb’lerinden hicabda kalacaklar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُواْ ٱلْجَحِيمِ ﴿١٦

Sonra onlar muhakkak Cahîme yaslanacaklar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ﴿١٧

Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلْأَبْرَارِ لَفِى عِلِّيِّينَ ﴿١٨

Hayır hayır: Çünkü ebrarın yazısı illiyyîndedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ ﴿١٩

Bildinmi illiyyîn nedir?

— Elmalılı Hamdi Yazır

كِتَٰبٌ مَّرْقُومٌ ﴿٢٠

Terkiym olunmuş bir kitap.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَشْهَدُهُ ٱلْمُقَرَّبُونَ ﴿٢١

Ki ona mukarrebîn şâhid olurlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ ﴿٢٢

Haberiniz olsunki ebrar muhakkak bir naîm içindedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ﴿٢٣

Erîkler üzerinde nezaret ederler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR