بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ١٠

Vay haline o gün yalanlayanların.

– Seyyid Kutub

ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ ٱلدِّينِ ١١

Kıyamet gününü yalanlamış olanların.

– Seyyid Kutub

وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ ١٢

Oysa onu azgın, günahkardan başkası yalanlamaz.

– Seyyid Kutub

إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ ١٣

Ayetlerimiz kendisine okunduğu zaman 'eskilerin masalları' der.

– Seyyid Kutub

كَلَّاۖ بَلْۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُواْ يَكْسِبُونَ ١٤

Hayır, aksine kazandıkları, kalplerini karatmıştı.

– Seyyid Kutub

كَلَّآ إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ ١٥

Hayır, şüphesiz onlar o gün, Rabblerinden mahrum kalacaklardır.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُواْ ٱلْجَحِيمِ ١٦

Sonra onlar, şüphesiz cehenneme sürükleneceklerdir.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ١٧

Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.

– Seyyid Kutub

كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلْأَبْرَارِ لَفِى عِلِّيِّينَ ١٨

Fakat iyilerin yazısı İlliyyin'dedir.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ ١٩

İlliyyinin ne olduğunu bilir misin sen.

– Seyyid Kutub

كِتَٰبٌ مَّرْقُومٌ ٢٠

Mühürlenmiş bir kitaptır o.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu