بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فِىٓ أَىِّ صُورَةٍ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ ﴿٨

Seni istediği şekilde terkib etmiştir.

— İbni Kesir

كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ ﴿٩

Hayır; bilakis siz, dini yalan sayıyorsunuz.

— İbni Kesir

وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَٰفِظِينَ ﴿١٠

Halbuki sizin üzerinizde koruyucular vardır.

— İbni Kesir

كِرَامًا كَٰتِبِينَ ﴿١١

Çok şerefli yazıcılar.

— İbni Kesir

يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ ﴿١٢

Ne yaptığınızı bilirler.

— İbni Kesir

إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ ﴿١٣

Şüphesiz ki iyiler; Cennettedirler.

— İbni Kesir

وَإِنَّ ٱلْفُجَّارَ لَفِى جَحِيمٍ ﴿١٤

Ve şüphesiz ki, kötüler de alevli ateştedirler.

— İbni Kesir

يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ ٱلدِّينِ ﴿١٥

Din günü oraya girerler.

— İbni Kesir

وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَآئِبِينَ ﴿١٦

Ve orada kaybolacak değildirler.

— İbni Kesir

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ ﴿١٧

Din gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin.

— İbni Kesir

ثُمَّ مَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ ﴿١٨

Yine sen nereden bileceksin, din gününün ne olduğunu?

— İbni Kesir

AYARLAR