بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَىٰهَا ٢٩

Onun gecesini karardı, gündüzünü (aydınlığa) çıkardı.

– Hasan Basri Çantay

وَٱلْأَرْضَ بَعْدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ ٣٠

Bundan sonra da yeri (ikaamete saalih bir halde) yayıb döşedi.

– Hasan Basri Çantay

أَخْرَجَ مِنْهَا مَآءَهَا وَمَرْعَىٰهَا ٣١

Ondan suyunu, otlağını çıkardı.

– Hasan Basri Çantay

وَٱلْجِبَالَ أَرْسَىٰهَا ٣٢

Dağları (nı sapasağlam) dikdi.

– Hasan Basri Çantay

مَتَٰعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَٰمِكُمْ ٣٣

(Allah bunları) size ve davarlarınıza birer fâide olmak üzere (yapmışdır).

– Hasan Basri Çantay

فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلْكُبْرَىٰ ٣٤

Fakat o (bütün belâlardan üstün) en büyük belâ geldiği zaman,

– Hasan Basri Çantay

يَوْمَ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ ٣٥

İnsanın neye koşduğunu iyice anlayacağı gün,

– Hasan Basri Çantay

وَبُرِّزَتِ ٱلْجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ ٣٦

o alevli ateş (cehennem), görecek (her) kimseye apaçık gösterildiği (zaman).

– Hasan Basri Çantay

فَأَمَّا مَن طَغَىٰ ٣٧

Artık kim haddi aşarak küfretmiş,

– Hasan Basri Çantay

وَءَاثَرَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا ٣٨

dünyâ hayâtını tercîh eylemişse,

– Hasan Basri Çantay

فَإِنَّ ٱلْجَحِيمَ هِىَ ٱلْمَأْوَىٰ ٣٩

işte muhakkak ki o alevli ateş (cehennem) onun varacağı yerin ta kendisidir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu