بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلنَّٰشِطَٰتِ نَشۡطٗا ٢

Ve usulcacık çekenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Canları kolaylıkla alanlara,

– İbni Kesir

Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,

– Diyanet İşleri

(mü'minlerin canını ise) rıfk ile çıkaran (ölüm melek) lerine,

– Hasan Basri Çantay

Hemen çekip alanlara.

– Seyyid Kutub

وَٱلسَّٰبِحَٰتِ سَبۡحٗا ٣

Ve yüzüp yüzüp gidenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yüzüp yüzüp gidenlere,

– İbni Kesir

Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,

– Diyanet İşleri

andolsun (dalgıç yüzer gibi) yüzüb (ve gökden inib) de,

– Hasan Basri Çantay

Yüzüp gidenlere.

– Seyyid Kutub

فَٱلسَّٰبِقَٰتِ سَبۡقٗا ٤

Derken yarışıp geçenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yarıştıkça yarışanlara,

– İbni Kesir

Derken, öne geçenlere,

– Diyanet İşleri

(kâfirlerin ruhlarını cehenneme, mü'minlerinkini cennete götürmekde) öncül olarak koşan,

– Hasan Basri Çantay

Yarışıp, geçenlere.

– Seyyid Kutub

فَٱلۡمُدَبِّرَٰتِ أَمۡرٗا ٥

Derken bir emir çevirenlere kasem olsun ki (Kıyamet var).

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve işleri yönetenlere,

– İbni Kesir

Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).

– Diyanet İşleri

bir de (dünyânın) işi (ni) tedbîr eden (diğer melek) ler (zümresin) e (ki muhakkak hepiniz tekrar dirileceksiniz).

– Hasan Basri Çantay

Derken işi düzenliyenlere!

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ ٦

O gün ki sarsar râcife.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün; bir sarsıntı sarsar,

– İbni Kesir

(6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

– Diyanet İşleri

O gün sarsan sarsacak,

– Hasan Basri Çantay

O gün bir sarsıntı sarsar.

– Seyyid Kutub

تَتۡبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ ٧

Onu velyeder o râdife.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve peşinden bie başkası gelir.

– İbni Kesir

(6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

– Diyanet İşleri

onun ensesine binecek olan da ardından gelecek.

– Hasan Basri Çantay

Ardından bir başka sarsıntı gelir.

– Seyyid Kutub

قُلُوبٞ يَوۡمَئِذٖ وَاجِفَةٌ ٨

Yürekler o gün oynar kaygıdan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün kalbler titrer,

– İbni Kesir

O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.

– Diyanet İşleri

O gün kalbler (korku ile) titreyecek,

– Hasan Basri Çantay

O gün kalpler titrer.

– Seyyid Kutub

أَبۡصَٰرُهَا خَٰشِعَةٞ ٩

Gözleri kalkmaz saygıdan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gözler yere döner.

– İbni Kesir

Onların gözleri (korku ile) inecektir.

– Diyanet İşleri

(saahiblerinin) gözleri zilletle eğilecekdir.

– Hasan Basri Çantay

Gözler korkudan aşağı kayar.

– Seyyid Kutub

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ ١٠

Diyorlar ki: biz, gerçek döndürülecek miyiz o hufrede.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz, eski halimize mi döndürüleceğiz? derler.

– İbni Kesir

Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisin geriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?”

– Diyanet İşleri

Onlar derler ki: «Biz mi saahiden eski haale döndürülmüş olacağız»?

– Hasan Basri Çantay

Diyorlar ki: «Biz yine eski halimize döndürülecek miyiz?

– Seyyid Kutub

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ ١١

Ya ufalanmış kemikler olduğumuz vakti ha?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ufalanmış kemikler olduğumuz vakit mi?

– İbni Kesir

“Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?”

– Diyanet İşleri

«Biz çürüyüb dağılmış kemikler olduğumuz vakit mı?»

– Hasan Basri Çantay

Biz çürümüş kemikler olduktan sonra ha?

– Seyyid Kutub

قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ ١٢

O dediler: o halde husranlı bir dönüş.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O takdirde bu, zararlı bir dönüştür, derler.

– İbni Kesir

“Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler.

– Diyanet İşleri

Dediler: «Öyle ise bu (yeni hayâta dönüş) ziyanlı bir dönüşdür».

– Hasan Basri Çantay

Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür» dediler.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu