بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَسُيِّرَتِ ٱلۡجِبَالُ فَكَانَتۡ سَرَابًا ٢٠

Ve dağlar yütürülmüş olmuştur serab.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dağlar yürütülmüş, serab olmuştur.

– İbni Kesir

Dağlar yürütülür, serap hâline gelir.

– Diyanet İşleri

dağlar (yerlerinden koparılıb) yürütülmüş, bir serab haaline gelmişdir.

– Hasan Basri Çantay

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

– Seyyid Kutub

إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتۡ مِرۡصَادٗا ٢١

Şüphesiz ki cehennem olmuştur mırsad.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz ki cehennem; bir gözetleme yeridir.

– İbni Kesir

(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

– Diyanet İşleri

Şübhesiz ki cehennem bir pusudur.

– Hasan Basri Çantay

Cehennem de suçluları gözetleyip durmaktadır.

– Seyyid Kutub

لِّلطَّٰغِينَ مَـَٔابٗا ٢٢

Azgınlar için bir meâb.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Azgınlar için varılacak bir yer.

– İbni Kesir

(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

– Diyanet İşleri

Azgınların dönüb dolaşıb girecekleri bir yerdir.

– Hasan Basri Çantay

Orası azgınların varacağı yerdir.

– Seyyid Kutub

لَّٰبِثِينَ فِيهَآ أَحۡقَابٗا ٢٣

Devirlerce içine kalacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonsuz devirler boyunca orada kalacaklardır.

– İbni Kesir

(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

– Diyanet İşleri

Sonsuz devirler boyunca içinde kalacaklar,

– Hasan Basri Çantay

Orada sonsuza dek kalacaklardır.

– Seyyid Kutub

لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرۡدٗا وَلَا شَرَابًا ٢٤

Ne bir serinlik tatacaklar ne de bir şarap.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada serinlik ve içecekler tadamayacaklardır.

– İbni Kesir

Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!

– Diyanet İşleri

orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tatmayacaklar.

– Hasan Basri Çantay

Orada ne bir serinlik ne de içilecek bir şey tadarlar.

– Seyyid Kutub

إِلَّا حَمِيمٗا وَغَسَّاقٗا ٢٥

Ancak bir hamîm ve bir gassak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sade kaynar bir su ve bir de irinden başka.

– İbni Kesir

(25-26) Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.

– Diyanet İşleri

Sâde bir kaynar su, bir de irin (içeceklerdir),

– Hasan Basri Çantay

Yalnız kaynar su ve irin içerler.

– Seyyid Kutub

جَزَآءٗ وِفَاقًا ٢٦

Bir ceza ki bervechi vifak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşlediklerine uygun bir ceza olarak.

– İbni Kesir

(25-26) Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.

– Diyanet İşleri

(Amellerine) uyaun bir ceza olarak.

– Hasan Basri Çantay

Yaptıklarına uygun bir ceza olarak

– Seyyid Kutub

إِنَّهُمۡ كَانُواْ لَا يَرۡجُونَ حِسَابٗا ٢٧

Çünkü ummazlardı onlar hiç bir hesab.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.

– İbni Kesir

Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

– Diyanet İşleri

Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,

– Hasan Basri Çantay

Çünkü onlar bir hesab görüleceğini ummuyorlardı.

– Seyyid Kutub

وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كِذَّابٗا ٢٨

Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.

– İbni Kesir

Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.

– Diyanet İşleri

bizim âyetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.

– Hasan Basri Çantay

Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.

– Seyyid Kutub

وَكُلَّ شَيۡءٍ أَحۡصَيۡنَٰهُ كِتَٰبٗا ٢٩

Her şeyi ise biz ıhsa etmiş bir kitaba geçirmişiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Oysa Biz, her şeyi yazıp saymıştık.

– İbni Kesir

Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik.

– Diyanet İşleri

Biz ise her şey'i yazıb saymışızdır.

– Hasan Basri Çantay

Biz de herşeyi sayıp yazmıştık.

– Seyyid Kutub

فَذُوقُواْ فَلَن نَّزِيدَكُمۡ إِلَّا عَذَابًا ٣٠

Artık tatınız, artık size azâb artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Öyleyse tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız.

– İbni Kesir

Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”

– Diyanet İşleri

(Onlara şöyle denilir:) «İşte tadın (cezanızı)! Artık size azâb (ınız) ı artırmakdan başka bir şey yapmayacağız».

– Hasan Basri Çantay

Şimdi tadın, artık size azabtan başka bir şeyi artırmıyacağız.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu