بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ يَوْمَ ٱلْفَصْلِ كَانَ مِيقَٰتًا ١٧

Doğrusu, hüküm günü; ta'yin edilmiş bir vakittir.

– İbni Kesir

يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا ١٨

Sur'a üfürüldüğü gün, hepiniz bölük bölük gelirsiniz.

– İbni Kesir

وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ أَبْوَٰبًا ١٩

Gök açılmış, kapı kapı olmuştur.

– İbni Kesir

وَسُيِّرَتِ ٱلْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَابًا ٢٠

Dağlar yürütülmüş, serab olmuştur.

– İbni Kesir

إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا ٢١

Şüphesiz ki cehennem; bir gözetleme yeridir.

– İbni Kesir

لِّلطَّٰغِينَ مَـَٔابًا ٢٢

Azgınlar için varılacak bir yer.

– İbni Kesir

لَّٰبِثِينَ فِيهَآ أَحْقَابًا ٢٣

Sonsuz devirler boyunca orada kalacaklardır.

– İbni Kesir

لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا ٢٤

Orada serinlik ve içecekler tadamayacaklardır.

– İbni Kesir

إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا ٢٥

Sade kaynar bir su ve bir de irinden başka.

– İbni Kesir

جَزَآءً وِفَاقًا ٢٦

İşlediklerine uygun bir ceza olarak.

– İbni Kesir

إِنَّهُمْ كَانُواْ لَا يَرْجُونَ حِسَابًا ٢٧

Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu