بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَوْلَىٰ لَكَ فَأَوْلَىٰ ﴿٣٤

Vay başına geleceklere!

— Seyyid Kutub

ثُمَّ أَوْلَىٰ لَكَ فَأَوْلَىٰٓ ﴿٣٥

Yine vay başına geleceklere!

— Seyyid Kutub

أَيَحْسَبُ ٱلْإِنسَٰنُ أَن يُتْرَكَ سُدًى ﴿٣٦

İnsanoğlu, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?

— Seyyid Kutub

أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِىٍّ يُمْنَىٰ ﴿٣٧

O fışkıran meniden oluşmuş bir sperma değil miydi?

— Seyyid Kutub

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ ﴿٣٨

Sonra embriyoya dönüştü, sonra Allah onu yaratıp biçimlendirdi.

— Seyyid Kutub

فَجَعَلَ مِنْهُ ٱلزَّوْجَيْنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰٓ ﴿٣٩

Sonra ondan erkek ve dişi çiftler türetti.

— Seyyid Kutub

أَلَيْسَ ذَٰلِكَ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحْۦِىَ ٱلْمَوْتَىٰ ﴿٤٠

Bunları yapan Allah, ölüleri diriltemez mi?

— Seyyid Kutub

AYARLAR