بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٌ ﴿٢٣

Rabb’ine nâzır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍۭ بَاسِرَةٌ ﴿٢٤

Nice yüzler de o gün ekşir pusarır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

تَظُنُّ أَن يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌ ﴿٢٥

Anlar ki kendilerine bel kıran yapılır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِىَ ﴿٢٦

Hayır hayır ne zaman ki o can köprücüklere dayanır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَقِيلَ مَنْۜ رَاقٍ ﴿٢٧

Ve denilir: kim var bir okuyacak?

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلْفِرَاقُ ﴿٢٨

Ve sezer o dem temamelfirak.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلْتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ ﴿٢٩

Ve dolaşır el ayak: bacağa bacak.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ ٱلْمَسَاقُ ﴿٣٠

Rabb’inedir o gün yalnız mesak.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ ﴿٣١

Fakat o ne sadaka verdi ne namaz kıldı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ﴿٣٢

Ve lâkin yalan dedi ve döndü.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ ﴿٣٣

Sonra da gerneşe gerneşe ehline gitti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR