بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَآ أُقۡسِمُ بِيَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ ١

Yo. Kasem ederim o kalkım gününe (yevmi kıyameye).

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kıyamet gününe yemin ederim.

– İbni Kesir

Kıyamet gününe yemin ederim.

– Diyanet İşleri

(Hakıykat, kâfirlerin inkâr etdiği gibi değildir). Kıyamet gününe andederim.

– Hasan Basri Çantay

Yoo, andolsun kıyamet gününe.

– Seyyid Kutub

وَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلنَّفۡسِ ٱللَّوَّامَةِ ٢

Yine yo. Kasem ederim o pişman cana (nefsi levvameye).

– Elmalılı Hamdi Yazır

Nedamet çeken nefse yemin ederim.

– İbni Kesir

(Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz).

– Diyanet İşleri

(Hayır, hakıykat öyle değildir). Kendisini alabildiğine kınayan nefse yemîn ederim (ki siz öldükden sonra mutlakaa dirileceksiniz).

– Hasan Basri Çantay

Yoo andolsun, özünü eleştiren, kendini kınayan nefse.

– Seyyid Kutub

أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَلَّن نَّجۡمَعَ عِظَامَهُۥ ٣

İnsan sanırmı ki derleyemeyiz kemiklerini?

– Elmalılı Hamdi Yazır

İnsan zanneder mi ki Biz; onun kemiklerini bir araya toplayamayız?

– İbni Kesir

İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır?

– Diyanet İşleri

İnsan zanneder mi ki her halde biz onun kemiklerini toplayıb bir araya getirmeyeceğiz?

– Hasan Basri Çantay

İnsan, kemiklerini biraraya toplayamayız mı sanıyor?

– Seyyid Kutub

بَلَىٰ قَٰدِرِينَ عَلَىٰٓ أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُۥ ٤

Evet derleriz kadir olarak tesviyeye bile parmaklarını.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Evet, Biz parmak uçlarını bile düzeltmeye kadiriz.

– İbni Kesir

Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.

– Diyanet İşleri

Evet, biz parmak uçlarını bile derleyib iade etmiye kaadiriz.

– Hasan Basri Çantay

Hayır, onun parmak uçlarını bile yeniden yapılandırmaya gücümüz yeter.

– Seyyid Kutub

بَلۡ يُرِيدُ ٱلۡإِنسَٰنُ لِيَفۡجُرَ أَمَامَهُۥ ٥

Fakat insan ister önünde fücur etmesini.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat insan, önündekini yalanlamak ister de;

– İbni Kesir

Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.

– Diyanet İşleri

Fakat insan, önündeki (o kıyameti) yalanlamak diler.

– Hasan Basri Çantay

Aslında insan günahkârlığı önüne, geleceğine yaymak istiyor.

– Seyyid Kutub

يَسۡـَٔلُ أَيَّانَ يَوۡمُ ٱلۡقِيَٰمَةِ ٦

Sorar: ne zaman diye o kıyamet günü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kıyamet günü de ne zamanmış? diye sorar.

– İbni Kesir

“O kıyamet günü ne zaman?” diye sorar.

– Diyanet İşleri

«Kıyamet günü (de) ne zaman (mış» diye) sorar.

– Hasan Basri Çantay

Bu yüzden «Kıyamet günü ne zaman?» diye soruyor.

– Seyyid Kutub

فَإِذَا بَرِقَ ٱلۡبَصَرُ ٧

Ne vakit ki o göz şimşek çakar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Göz kamaştığında,

– İbni Kesir

(7-10) Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir.

– Diyanet İşleri

(7-8-9) İşte göz (hayret ve dehşetle) kamaşdığı, ay tutul (ub karardığı, güneşle ay bir araya getirildiği zaman,

– Hasan Basri Çantay

Gözler korkudan fıldır fıldır döndükleri zaman,

– Seyyid Kutub

وَخَسَفَ ٱلۡقَمَرُ ٨

Ay tutulduğunda,

– İbni Kesir

(7-10) Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir.

– Diyanet İşleri

(7-8-9) İşte göz (hayret ve dehşetle) kamaşdığı, ay tutul (ub karardığı, güneşle ay bir araya getirildiği zaman,

– Hasan Basri Çantay

Ay karardığı zaman,

– Seyyid Kutub

وَجُمِعَ ٱلشَّمۡسُ وَٱلۡقَمَرُ ٩

Ve Güneş ve Ay toplanır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Güneş ve ay bir araya getirildiğinde,

– İbni Kesir

(7-10) Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir.

– Diyanet İşleri

(7-8-9) İşte göz (hayret ve dehşetle) kamaşdığı, ay tutul (ub karardığı, güneşle ay bir araya getirildiği zaman,

– Hasan Basri Çantay

Güneş ile ay biraraya getirildiği zaman,

– Seyyid Kutub

يَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذٍ أَيۡنَ ٱلۡمَفَرُّ ١٠

Der o insan o gün: nereye kaçmalı? (eynel'mefer).

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün, insan; kaçacak yer nerede? der.

– İbni Kesir

(7-10) Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir.

– Diyanet İşleri

(Evet) o gün insan «Kaçış nereye?» diyecek.

– Hasan Basri Çantay

İnsan o gün «Nereye kaçmalı?» der.

– Seyyid Kutub

كـَلَّا لَا وَزَرَ ١١

Hayır hayır, yok bir siper.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır, hiç bir sığınak yoktur.

– İbni Kesir

Hayır, hiçbir sığınacak yer yoktur.

– Diyanet İşleri

Hayır, hiçbir sığınak yok.

– Hasan Basri Çantay

Hayır hayır! Sığınılacak bir yer yok.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu