بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

كَلَّا وَٱلْقَمَرِ ﴿٣٢

Hayır hayır o kamere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّيْلِ إِذْ أَدْبَرَ ﴿٣٣

Ve döndüğü dem o geceye.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلصُّبْحِ إِذَآ أَسْفَرَ ﴿٣٤

Ve açtığı sıra o sabaha kasem olsun ki.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهَا لَإِحْدَى ٱلْكُبَرِ ﴿٣٥

Her halde büyüklerin biridir o sekar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

نَذِيرًا لِّلْبَشَرِ ﴿٣٦

Gocundurmak içi beşeri.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَتَقَدَّمَ أَوْ يَتَأَخَّرَ ﴿٣٧

İçinizden ileri gitmek veya geri kalmak istiyen kimseleri.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كُلُّ نَفْسٍۭ بِمَا كَسَبَتْ رَهِينَةٌ ﴿٣٨

Her nefis kazancına bağlıdır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّآ أَصْحَٰبَ ٱلْيَمِينِ ﴿٣٩

Ancak ashabı yemîn.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فِى جَنَّٰتٍ يَتَسَآءَلُونَ ﴿٤٠

Cennetlerdedir, soruşdururlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

عَنِ ٱلْمُجْرِمِينَ ﴿٤١

مَا سَلَكَكُمْ فِى سَقَرَ ﴿٤٢

Nedir, diye: sizi sekare sokan?

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR