بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا ﴿١٠

Ve ağyarın diyeceklerine sabret ve onları bir hecri cemîl ile terket ayrıl.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَذَرْنِى وَٱلْمُكَذِّبِينَ أُوْلِى ٱلنَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا ﴿١١

Ve bırak da bana o tekzîb edici zevk-u refah sahiblerini, mühlet ver onlara biraz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ لَدَيْنَآ أَنكَالًا وَجَحِيمًا ﴿١٢

Çünkü bizim yanımızda bukağılar var, ve bir cehîm var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا ﴿١٣

Ve buğaza duran bir ta'am ve bir azâbi elîm var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلْأَرْضُ وَٱلْجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا ﴿١٤

O gün ki yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecektir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّآ أَرْسَلْنَآ إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَٰهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَآ أَرْسَلْنَآ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا ﴿١٥

Haberiniz olsun biz size bir Resul gönderdik, üzerinizde şâhid, Nitekim gönderdiğimiz gibi Firavun’a bir Resul.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذْنَٰهُ أَخْذًا وَبِيلًا ﴿١٦

Ki Firavun o Resul’e isyan etti de biz onu vehîm bir tutuşla tuttuk alıverdik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ ٱلْوِلْدَٰنَ شِيبًا ﴿١٧

O halde siz nasıl korunursunuz küfredersiniz? O gün ki çocukları ak saçlı kocalara çevirir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلسَّمَآءُ مُنفَطِرٌۢ بِهِۦۚ كَانَ وَعْدُهُۥ مَفْعُولًا ﴿١٨

Semâ onunla çatlamış tır ve onun vaadi fiîle çıkarılmıştır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذْكِرَةٌۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا ﴿١٩

İşte bu bir tezkiredir, artık dileyen Rabb’ine bir yol tutar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِن ثُلُثَىِ ٱلَّيْلِ وَنِصْفَهُۥ وَثُلُثَهُۥ وَطَآئِفَةٌ مِّنَ ٱلَّذِينَ مَعَكَۚ وَٱللَّهُ يُقَدِّرُ ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَۚ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْۖ فَٱقْرَءُواْ مَا تَيَسَّرَ مِنَ ٱلْقُرْءَانِۚ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَىٰۙ وَءَاخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِى ٱلْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ ٱللَّهِۙ وَءَاخَرُونَ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِۖ فَٱقْرَءُواْ مَا تَيَسَّرَ مِنْهُۚ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَقْرِضُواْ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًاۚ وَمَا تُقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًاۚ وَٱسْتَغْفِرُواْ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌۢ ﴿٢٠

Filhakika Rabbin biliyor ki sen muhakkak gece üçte ikisine yakın ve yarısı ve üçte biri kalkıyorsun beraberindekilerden de bir tâife, halbuki geceyi gündüzü Allah takdir eder, bildi ki siz onu bundan öte başaramazsınız, onun için size lutf ile ircaı nazar buyurdu, bundan böyle Kur'an’dan ne kolay gelirse okuyun, bildi ki içinizden hastalar olacak, diğer bir takımları Allah’ın fazlından bir kâr aramak üzere Yer yüzünde yol tepecekler, diğer bir takımları da Allah yolunda çarpışacaklar, o halde ondan ne kolay gelirse okuyun ve namazı kılın ve zekâtı verin ve Allah’a arzı hasen takdim edin, kendilerinizin hesabına hayr olarak her nede takdim ederseniz onu Allah yanında daha hayırlı ve ecirce daha büyük bulacaksınız, hem de Allah’a istiğfar edin, şüphesiz ki Allah Gafurdur Rahimdir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR