بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

تَنزِيلٌ مِّن رَّبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿٤٣

(O), âlemlerin Rabbinden indirilmedir.

— Hasan Basri Çantay

وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ ٱلْأَقَاوِيلِ ﴿٤٤

Eğer (peygamber söylemediğimiz) ba'zı sözleri bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı,

— Hasan Basri Çantay

لَأَخَذْنَا مِنْهُ بِٱلْيَمِينِ ﴿٤٥

Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik,

— Hasan Basri Çantay

ثُمَّ لَقَطَعْنَا مِنْهُ ٱلْوَتِينَ ﴿٤٦

sonra da, hiç şübhesiz, onun kalb damarını koparırdık.

— Hasan Basri Çantay

فَمَا مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ عَنْهُ حَٰجِزِينَ ﴿٤٧

O vakit sizden hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.

— Hasan Basri Çantay

وَإِنَّهُۥ لَتَذْكِرَةٌ لِّلْمُتَّقِينَ ﴿٤٨

Şübhesiz ki o (Kur'an) (fenâlıkdan) korunanlar için kat'î bir öğütdür.

— Hasan Basri Çantay

وَإِنَّا لَنَعْلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ ﴿٤٩

İçinizde yalan sayanlar bulunduğunu elbet biz de biliyoruz.

— Hasan Basri Çantay

وَإِنَّهُۥ لَحَسْرَةٌ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ ﴿٥٠

Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.

— Hasan Basri Çantay

وَإِنَّهُۥ لَحَقُّ ٱلْيَقِينِ ﴿٥١

Hiç şüphesiz ki o (Kur'an) kat'î bilginin tam gerçeğidir.

— Hasan Basri Çantay

فَسَبِّحْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلْعَظِيمِ ﴿٥٢

O halde O büyük Rabbini, kendi adiyle, tesbîh (ve tenzîh) et.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR