بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا لَا تُبۡصِرُونَ ٣٩

(38-39) (Demek ki iş müşriklerin sandığı gibi değildir, zaahirdir). Neler görüyor, neler görmüyorsanız (onların hepsine) andederim ki,

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ لَقَوۡلُ رَسُولٖ كَرِيمٖ ٤٠

Muhakkak o (Kur'an) Allah indinde çok şerefli peygamberin katî sözüdür.

– Hasan Basri Çantay

وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَاعِرٖۚ قَلِيلٗا مَّا تُؤۡمِنُونَ ٤١

O, bir şâir sözü değildir. Ne az inanır (adamlar) sınız siz!

– Hasan Basri Çantay

وَلَا بِقَوۡلِ كَاهِنٖۚ قَلِيلٗا مَّا تَذَكَّرُونَ ٤٢

(O), bir kâhin sözü de değildir. Siz ne az düşünür (adamlar)sınız!

– Hasan Basri Çantay

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٣

(O), âlemlerin Rabbinden indirilmedir.

– Hasan Basri Çantay

وَلَوۡ تَقَوَّلَ عَلَيۡنَا بَعۡضَ ٱلۡأَقَاوِيلِ ٤٤

Eğer (peygamber söylemediğimiz) ba'zı sözleri bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı,

– Hasan Basri Çantay

لَأَخَذۡنَا مِنۡهُ بِٱلۡيَمِينِ ٤٥

Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik,

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ لَقَطَعۡنَا مِنۡهُ ٱلۡوَتِينَ ٤٦

sonra da, hiç şübhesiz, onun kalb damarını koparırdık.

– Hasan Basri Çantay

فَمَا مِنكُم مِّنۡ أَحَدٍ عَنۡهُ حَٰجِزِينَ ٤٧

O vakit sizden hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّهُۥ لَتَذۡكِرَةٞ لِّلۡمُتَّقِينَ ٤٨

Şübhesiz ki o (Kur'an) (fenâlıkdan) korunanlar için kat'î bir öğütdür.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّا لَنَعۡلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ ٤٩

İçinizde yalan sayanlar bulunduğunu elbet biz de biliyoruz.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu