بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُطُوفُهَا دَانِيَةٌ ٢٣

Ki, meyveleri sarkmıştır.

– İbni Kesir

كُلُواْ وَٱشْرَبُواْ هَنِيٓـًٔۢا بِمَآ أَسْلَفْتُمْ فِى ٱلْأَيَّامِ ٱلْخَالِيَةِ ٢٤

Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

– İbni Kesir

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيْتَنِى لَمْ أُوتَ كِتَٰبِيَهْ ٢٥

Kitabı solundan verilmiş olana gelince; der ki: Keşki kitabım bana verilmeseydi.

– İbni Kesir

وَلَمْ أَدْرِ مَا حِسَابِيَهْ ٢٦

Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.

– İbni Kesir

يَٰلَيْتَهَا كَانَتِ ٱلْقَاضِيَةَ ٢٧

Keşki bu iş son bulmuş olsaydı.

– İbni Kesir

مَآ أَغْنَىٰ عَنِّى مَالِيَهْۜ ٢٨

Malım hiç fayda vermedi bana.

– İbni Kesir

هَلَكَ عَنِّى سُلْطَٰنِيَهْ ٢٩

Gücüm de yok olup gitti benden.

– İbni Kesir

خُذُوهُ فَغُلُّوهُ ٣٠

Tutun onu da bağlayın.

– İbni Kesir

ثُمَّ ٱلْجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١

Sonra cehenneme salın onu.

– İbni Kesir

ثُمَّ فِى سِلْسِلَةٍ ذَرْعُهَا سَبْعُونَ ذِرَاعًا فَٱسْلُكُوهُ ٣٢

Sonra da onu, boyu yetmiş arşın olan zincire vurun.

– İbni Kesir

إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ ٱلْعَظِيمِ ٣٣

Çünkü o, yüce Allah'a inanmazdı.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu