بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَالُواْ يَٰوَيْلَنَآ إِنَّا كُنَّا طَٰغِينَ ﴿٣١

Yazıklar olsun bizlere, bizler doğrusu azgınlarmışız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

عَسَىٰ رَبُّنَآ أَن يُبْدِلَنَا خَيْرًا مِّنْهَآ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا رَٰغِبُونَ ﴿٣٢

Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını vere, her halde biz bütün rağbetimizi Rabbımıza çeviriyoruz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَ ٱلْعَذَابُۖ وَلَعَذَابُ ٱلْءَاخِرَةِ أَكْبَرُۚ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ ﴿٣٣

İşte böyledir azâb, ve elbette Âhiret azâbı daha büyüktür, fakat bilselerdi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ﴿٣٤

Şüphesiz ki korunan müttakîler içindir rablarının indinde naîm cennetleri.

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَنَجْعَلُ ٱلْمُسْلِمِينَ كَٱلْمُجْرِمِينَ ﴿٣٥

Ya artık, müslimleri mücrimler gibi kılar mıyız?

— Elmalılı Hamdi Yazır

مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ ﴿٣٦

Neniz var? Nasıl hükm ediyorsunuz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَمْ لَكُمْ كِتَٰبٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ ﴿٣٧

Yoksa size mahsus bir kitap var da onda şu dersi mi okuyorsunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ لَكُمْ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَ ﴿٣٨

Siz âlemde her neyi ihtiyar ederseniz o her halde sizin olacak diye?

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَمْ لَكُمْ أَيْمَٰنٌ عَلَيْنَا بَٰلِغَةٌ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِۙ إِنَّ لَكُمْ لَمَا تَحْكُمُونَ ﴿٣٩

Yoksa size karşı üzerimizde kıyamet gününe kadar sürecek yemînler, teahhüdler mi var, siz her ne hukm ederseniz her halde öyle olacak diye?

— Elmalılı Hamdi Yazır

سَلْهُمْ أَيُّهُم بِذَٰلِكَ زَعِيمٌ ﴿٤٠

Sor bakalım onlara içlerinde ona kefîl hangisi?

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَمْ لَهُمْ شُرَكَآءُ فَلْيَأْتُواْ بِشُرَكَآئِهِمْ إِن كَانُواْ صَٰدِقِينَ ﴿٤١

Yoksa onların şerikleri mi var? O halde şeriklerini getirsinler, sadık iseler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR