بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ٩

Solcular (a gelince:) O solcular ne (bedbaht) dırlar!

– Hasan Basri Çantay

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ ١٠

Hayır yarışlarında tâ öne geçib kazananlar (a gelince:) onlar (orada da) öncüdürler.

– Hasan Basri Çantay

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ١١

İşte onlar (Allaha) en çok yaklaşdırılmış olanlardır.

– Hasan Basri Çantay

فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ١٢

Naıym cennetlerinde (dirler).

– Hasan Basri Çantay

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Bir çok (u) evvelki (ümmet) lerden,

– Hasan Basri Çantay

وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٤

biraz (ı) da sonrakilerdendir.

– Hasan Basri Çantay

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ ١٥

(Onlar) cevherlerle örülmüş tahtlar üzerindedirler,

– Hasan Basri Çantay

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar) lar olacak.

– Hasan Basri Çantay

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Ebedî (taze) lige mazhar edilmiş evlâdlar (hizmet için) etraflarında dolanırlar,

– Hasan Basri Çantay

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ ١٨

«Maîn» (kaynağın) dan (dolu) büyük kablarla, ibriklerle ve kadehlerle.

– Hasan Basri Çantay

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ ١٩

Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacaklar) gibi akılları da giderilmez.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu