بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ ٨٥

Biz ona sizden yakınız. Fakat görmezsiniz.

– Hasan Basri Çantay

فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ ٨٦

İşte madem ki (tekrar dirilerek) ceza görmeyecekmişsiniz,

– Hasan Basri Çantay

تَرۡجِعُونَهَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ ٨٧

Onu (tâ boğazınıza gelince cesedinize) geri çevirseniz a! Eğer (iddianızda) saadıklarsanız...

– Hasan Basri Çantay

فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ ٨٨

Şimdi, (ölene gelince) eğer o, mukarreblerden ise,

– Hasan Basri Çantay

فَرَوۡحٞ وَرَيۡحَانٞ وَجَنَّتُ نَعِيمٖ ٨٩

artık rahatlık, güzel rızık ve Naıym cenneti (onundur).

– Hasan Basri Çantay

وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ ٩٠

Eğer sağcılardan ise,

– Hasan Basri Çantay

فَسَلَٰمٞ لَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ ٩١

Artık sağcılardan selâm sana!

– Hasan Basri Çantay

وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ ٩٢

Amma eğer tekzîbcilerden, sapıklardansa,

– Hasan Basri Çantay

فَنُزُلٞ مِّنۡ حَمِيمٖ ٩٣

işte (ona da) kaynar sudan bir ziyafet!

– Hasan Basri Çantay

وَتَصۡلِيَةُ جَحِيمٍ ٩٤

ve cehenneme bir atılış.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ ٱلۡيَقِينِ ٩٥

Şübhesiz ki bu elbette kat'î bilgi (veren) hakıykatın ta kendisidir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu