بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَأَوْحَىٰٓ إِلَىٰ عَبْدِهِۦ مَآ أَوْحَىٰ ﴿١٠

Verdi kuluna verdiği vahyi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O vakit kuluna vahyedeceğini etti.

— İbni Kesir

Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti.

— Diyanet İşleri

(Allahın) kuluna vahy etdiği neyse onu vahyetdi.

— Hasan Basri Çantay

O anda Allah dilediği mesajı Kul'una vahyetti.

— Seyyid Kutub

مَا كَذَبَ ٱلْفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ ﴿١١

Gözün gördüğünü kalb tekzib etmedi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.

— İbni Kesir

Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı.

— Diyanet İşleri

Onun gördüğünü kalb (i) yalana çıkarmadı.

— Hasan Basri Çantay

O'nun gönlü, gözünün gördüğünü yalanlamadı.

— Seyyid Kutub

أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ ﴿١٢

Şimdi siz ona o görüşüne karşı mücadele mi ediyorsunuz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onun gördüğü şey üzerinde de kendisiyle tartışacak mısınız?

— İbni Kesir

(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?

— Diyanet İşleri

Şimdi siz onun bu görüşüne karşı da kendisiyle mücâdele mi edeceksiniz?

— Hasan Basri Çantay

Siz şimdi gözü ile gördükleri hakkında O'nunla tartışmaya mı girişiyorsunuz?

— Seyyid Kutub

وَلَقَدْ رَءَاهُ نَزْلَةً أُخْرَىٰ ﴿١٣

Kasem olsun ki o onu bir deha da inişinde gördü.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü.

— İbni Kesir

Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.

— Diyanet İşleri

(13-14) Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o,

— Hasan Basri Çantay

O, Cebrail'i bir başka inişinde de görmüştü.

— Seyyid Kutub

عِندَ سِدْرَةِ ٱلْمُنتَهَىٰ ﴿١٤

Sidre-i münteha’nın yanında.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sidret'ül-Münteha'nın yanında.

— İbni Kesir

Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında.

— Diyanet İşleri

(13-14) Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o,

— Hasan Basri Çantay

En uçtaki ağacın (Sidretü'l-Münteha'nın) yanında.

— Seyyid Kutub

عِندَهَا جَنَّةُ ٱلْمَأْوَىٰٓ ﴿١٥

Ki cennet’ül-me'vâ onun yanında.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ki Cennet'ül-Me'va da onun yanındadır.

— İbni Kesir

Me’vâ cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır.

— Diyanet İşleri

ki Cennet-ül me'vâ onun yanındadır.

— Hasan Basri Çantay

Yanıbaşında me'va cenneti vardı.

— Seyyid Kutub

إِذْ يَغْشَى ٱلسِّدْرَةَ مَا يَغْشَىٰ ﴿١٦

O dem ki o Sidre’yi bürüyen bürüyordu.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O zaman Sidre'yi bürümekte olan bürüyordu.

— İbni Kesir

O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.

— Diyanet İşleri

O (gördüğü) zaman Sidreyi bürüyordu onu bürümekde olan.

— Hasan Basri Çantay

O sırada ağacı yaman bir şey bürümüştü.

— Seyyid Kutub

مَا زَاغَ ٱلْبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ ﴿١٧

Göz, ne şaştı ne aştı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Göz, ne şaştı ne aştı.

— İbni Kesir

Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.

— Diyanet İşleri

(Peygamberin) göz (ü, gördüğünden) ağmadı, (onu) aşmadı da.

— Hasan Basri Çantay

Muhammed'in gözü ne yana kaydı ve ne de öteye geçti

— Seyyid Kutub

لَقَدْ رَأَىٰ مِنْ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلْكُبْرَىٰٓ ﴿١٨

Vallahi gördü Rabbi’nin âyâtından en büyüğünü gördü.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; Rabbının, ayetlerinden en büyüğünü gördü.

— İbni Kesir

Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.

— Diyanet İşleri

Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını görmüşdür.

— Hasan Basri Çantay

O gerçekten Rabb'inin bazı büyük ayetlerini gördü.

— Seyyid Kutub

أَفَرَءَيْتُمُ ٱللَّٰتَ وَٱلْعُزَّىٰ ﴿١٩

Siz de gördünüz değil mi Lât-ü Uzzayı?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Gördünüz mü Lat ve Uzza'yı?

— İbni Kesir

(19-20) Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz?

— Diyanet İşleri

(19-20) (Allâhı bırakıb tapdığınız) Lât(ın), Uzzâ (nın) ve (bunların) üçüncüsü olan diğer Menât (ın her hangi birşey hakkında zerrece kudretleri var mı?) Bize haber verin.

— Hasan Basri Çantay

Lât ve Uzza hakkındaki görüşünüz nedir?

— Seyyid Kutub

وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلْأُخْرَىٰٓ ﴿٢٠

Üçüncü olarak da menatı uhrayı?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Üçüncüsü olan diğer Menat'ı?

— İbni Kesir

(19-20) Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz?

— Diyanet İşleri

(19-20) (Allâhı bırakıb tapdığınız) Lât(ın), Uzzâ (nın) ve (bunların) üçüncüsü olan diğer Menât (ın her hangi birşey hakkında zerrece kudretleri var mı?) Bize haber verin.

— Hasan Basri Çantay

Ya bunların öbürü, üçüncüsü olan Menat hakkında ne düşünüyorsunuz?

— Seyyid Kutub

AYARLAR