بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَٱلْجَٰرِيَٰتِ يُسْرًا ﴿٣

Derken bir kolaylıkla akanlara.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱلْمُقَسِّمَٰتِ أَمْرًا ﴿٤

Derken bir emir taksim edenlere kasem olsun.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ ﴿٥

Ki muhakkak o size vaad olunan her halde doğrudur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ ٱلدِّينَ لَوَٰقِعٌ ﴿٦

Ve muhakkak ki ceza şüphesiz vakidir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلْحُبُكِ ﴿٧

O düzgün hâreli Semâ’ya kasem ederim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّكُمْ لَفِى قَوْلٍ مُّخْتَلِفٍ ﴿٨

Ki siz pek muhtelif bir kavl içinde bulunuyorsunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يُؤْفَكُ عَنْهُ مَنْ أُفِكَ ﴿٩

Ondan çevirilen çevrilir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

قُتِلَ ٱلْخَرَّٰصُونَ ﴿١٠

O kahrolası yalancılar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ هُمْ فِى غَمْرَةٍ سَاهُونَ ﴿١١

O sarhoşluk içinde yaptığını bilmezler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَسْـَٔلُونَ أَيَّانَ يَوْمُ ٱلدِّينِ ﴿١٢

Soruyorlar: ne zaman o ceza günü? (yevmi dîn).

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ هُمْ عَلَى ٱلنَّارِ يُفْتَنُونَ ﴿١٣

Ateş üzerinde kıvranacakları gün.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR