بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُتِلَ ٱلْخَرَّٰصُونَ ١٠

O çeşitli görüşleri atan yalancılar kahrolsun.

– Seyyid Kutub

ٱلَّذِينَ هُمْ فِى غَمْرَةٍ سَاهُونَ ١١

Onlar aptallık içinde ne yaptıklarını bilmezler.

– Seyyid Kutub

يَسْـَٔلُونَ أَيَّانَ يَوْمُ ٱلدِّينِ ١٢

Ceza günü ne zaman? diye sorarlar.

– Seyyid Kutub

يَوْمَ هُمْ عَلَى ٱلنَّارِ يُفْتَنُونَ ١٣

O gün onların ateşe sokulacakları gündür.

– Seyyid Kutub

ذُوقُواْ فِتْنَتَكُمْ هَٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تَسْتَعْجِلُونَ ١٤

Azabımızı tadın! Acele gelmesini beklediğiniz şey budur işte denir.

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ ١٥

Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, cennetlerde, pınar başlarındadırlar.

– Seyyid Kutub

ءَاخِذِينَ مَآ ءَاتَىٰهُمْ رَبُّهُمْۚ إِنَّهُمْ كَانُواْ قَبْلَ ذَٰلِكَ مُحْسِنِينَ ١٦

Rab'lerinin, kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce de güzel davranırlardı.

– Seyyid Kutub

كَانُواْ قَلِيلًا مِّنَ ٱلَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ ١٧

Geceleri pek az uyurlardı.

– Seyyid Kutub

وَبِٱلْأَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ ١٨

Seher vaktinde de istiğfar ederlerdi.

– Seyyid Kutub

وَفِىٓ أَمْوَٰلِهِمْ حَقٌّ لِّلسَّآئِلِ وَٱلْمَحْرُومِ ١٩

Mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı.

– Seyyid Kutub

وَفِى ٱلْأَرْضِ ءَايَٰتٌ لِّلْمُوقِنِينَ ٢٠

Kesin inanacak insanlar için yeryüzünde nice deliller vardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu