بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلْكِتَٰبِ ٱلْمُبِينِ ﴿٢

(Halâl ile haraamı ve sâir hükümleri)açıkça bildiren (bu) kitaba yemîn ederim ki,

— Hasan Basri Çantay

إِنَّآ أَنزَلْنَٰهُ فِى لَيْلَةٍ مُّبَٰرَكَةٍۚ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ ﴿٣

Hakıykat, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek, biz (onunla kâfirlerin uğrayacakları azâbı) haber vericileriz.

— Hasan Basri Çantay

فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ ﴿٤

(4-5-6) (O, bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden bir emr ile, o zaman ayrılır. Hakıykat, biz Rabbinden bir (eser-i) rahmet olarak (peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki O, hakkıyle işidenin, (her şey'i) kemâliyle bilenin ta kendisidir.

— Hasan Basri Çantay

أَمْرًا مِّنْ عِندِنَآۚ إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ ﴿٥

(4-5-6) (O, bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden bir emr ile, o zaman ayrılır. Hakıykat, biz Rabbinden bir (eser-i) rahmet olarak (peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki O, hakkıyle işidenin, (her şey'i) kemâliyle bilenin ta kendisidir.

— Hasan Basri Çantay

رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ ﴿٦

(4-5-6) (O, bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden bir emr ile, o zaman ayrılır. Hakıykat, biz Rabbinden bir (eser-i) rahmet olarak (peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki O, hakkıyle işidenin, (her şey'i) kemâliyle bilenin ta kendisidir.

— Hasan Basri Çantay

رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ ﴿٧

(Evet) göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin Rabbinden (bir eser-i rahmet olarak). Eğer (buna) iyice inanıcılar iseniz (o halde Muhammed sallellâhü aleyhi ve sellemin Onun peygamberi oldu ğuna da îman etmelisiniz).

— Hasan Basri Çantay

لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ يُحْىِۦ وَيُمِيتُۖ رَبُّكُمْ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلْأَوَّلِينَ ﴿٨

Ondan başka hiçbir Tanrı yokdur. Hem diriltir, hem öldürür O, Sizin de, geçmiş atalarınızın da Rabbi (O) dur.

— Hasan Basri Çantay

بَلْ هُمْ فِى شَكٍّ يَلْعَبُونَ ﴿٩

Hayır, onlar (tekrar dirilmekden) şübhe içindedirler. (Bununla} eğlenirler.

— Hasan Basri Çantay

فَٱرْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٍ مُّبِينٍ ﴿١٠

O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).

— Hasan Basri Çantay

يَغْشَى ٱلنَّاسَۖ هَٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿١١

(Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek yaman bir azâb» (diyecekler).

— Hasan Basri Çantay

رَّبَّنَا ٱكْشِفْ عَنَّا ٱلْعَذَابَ إِنَّا مُؤْمِنُونَ ﴿١٢

«Ey Rabbimiz, bizden bu azâbı açıb kaldır. Çünkü biz îman edeceğiz».

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR