بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَتِلۡكَ ٱلۡجَنَّةُ ٱلَّتِيٓ أُورِثۡتُمُوهَا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ ٧٢

Ve işte bu, sizin çalıştığınız ameller sebebiyle vâris kılındığınız cennet.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَكُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ كَثِيرَةٞ مِّنۡهَا تَأۡكُلُونَ ٧٣

Sizin için onda çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلۡمُجۡرِمِينَ فِي عَذَابِ جَهَنَّمَ خَٰلِدُونَ ٧٤

Haberiniz olsun ki mücrimler cehennem azâbında muhalleddirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يُفَتَّرُ عَنۡهُمۡ وَهُمۡ فِيهِ مُبۡلِسُونَ ٧٥

Kendilerinden o azâb gevşetilmez ve onlar onun içinde her ümidi kesmişlerdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا ظَلَمۡنَٰهُمۡ وَلَٰكِن كَانُواْ هُمُ ٱلظَّٰلِمِينَ ٧٦

Ve biz onlara zulmetmemişizdir ve lâkin kendileri zalim idiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَادَوۡاْ يَٰمَٰلِكُ لِيَقۡضِ عَلَيۡنَا رَبُّكَۖ قَالَ إِنَّكُم مَّٰكِثُونَ ٧٧

Ve şöyle çığrışmaktadırlar: ya mâlik! Rabbin işimizi bitiriversin, o demiştir ki: her halde siz duracaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَقَدۡ جِئۡنَٰكُم بِٱلۡحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَكُمۡ لِلۡحَقِّ كَٰرِهُونَ ٧٨

Celâlim Hakk’ı için biz size Hakk’ı gönderdik ve lâkin ekseriniz Hakk’ı hoşlanmayanlarsınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمۡ أَبۡرَمُوٓاْ أَمۡرٗا فَإِنَّا مُبۡرِمُونَ ٧٩

İşi sıkı mı büktüler, fakat işte sıkı büken biziz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمۡ يَحۡسَبُونَ أَنَّا لَا نَسۡمَعُ سِرَّهُمۡ وَنَجۡوَىٰهُمۚ بَلَىٰ وَرُسُلُنَا لَدَيۡهِمۡ يَكۡتُبُونَ ٨٠

Yoksa biz onların sirlerini ve fısıltılarını işitmeyiz mi sanıyorlar? Hayır işitiriz hem de yanlarında elçilerimiz vardır yazarlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُلۡ إِن كَانَ لِلرَّحۡمَٰنِ وَلَدٞ فَأَنَا۠ أَوَّلُ ٱلۡعَٰبِدِينَ ٨١

De ki: Rahman’ın bir veledi olsa ben ona tapanların birincisi olurdum.

– Elmalılı Hamdi Yazır

سُبۡحَٰنَ رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ رَبِّ ٱلۡعَرۡشِ عَمَّا يَصِفُونَ ٨٢

Tenzih o sübhâna o göklerin ve yerin Rabb’i, Rabb’ül-arşe onların vasıflarından.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu