بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلصَّٰٓفَّٰتِ صَفًّا ﴿١

Andolsun; saf bağlayıp duranlara.

— İbni Kesir

فَٱلزَّٰجِرَٰتِ زَجْرًا ﴿٢

Haykırıp sürenlere.

— İbni Kesir

فَٱلتَّٰلِيَٰتِ ذِكْرًا ﴿٣

Zikir okumakta olanlara.

— İbni Kesir

إِنَّ إِلَٰهَكُمْ لَوَٰحِدٌ ﴿٤

Ki, sizin ilahınız muhakkak ki bir tektir.

— İbni Kesir

رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ ٱلْمَشَٰرِقِ ﴿٥

Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbıdır. Ve doğruların da Rabbıdır.

— İbni Kesir

إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنْيَا بِزِينَةٍ ٱلْكَوَاكِبِ ﴿٦

Doğrusu Biz; dünya göğünü bir süsle, yıldızlarla süsledik.

— İbni Kesir

وَحِفْظًا مِّن كُلِّ شَيْطَٰنٍ مَّارِدٍ ﴿٧

Ve onu inatçı her şeytandan koruduk.

— İbni Kesir

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلْمَلَإِ ٱلْأَعْلَىٰ وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ ﴿٨

Onlar Mele-i Ala'yı dinleyemezler ve her yönden sürülerek atılırlar.

— İbni Kesir

دُحُورًاۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ ﴿٩

Kovularak. Ve onlar için sürekli bir azab vardır.

— İbni Kesir

إِلَّا مَنْ خَطِفَ ٱلْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُۥ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ﴿١٠

Ancak çalıp çırpan olursa; onu da hemen delip geçen yakıcı bir alev takib eder.

— İbni Kesir

AYARLAR