بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ ٧٢

Celâlim Hakk’ı için içlerinde inzar edici peygamberler de gönderdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve andolsun ki; onlara, uyarıcılar göndermiştik.

– İbni Kesir

Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.

– Diyanet İşleri

Yemîn ederim ki biz içlerinde (kötü hareketlerinin encamından) korkutucu (peygamberler) de göndermişizdir.

– Hasan Basri Çantay

Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.

– Seyyid Kutub

فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ ٧٣

Sonra da bak o inzar edilenlerin akibeti nasıl oldu?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bir bak; uyarılanların akıbeti nice oldu.

– İbni Kesir

Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu!

– Diyanet İşleri

Bak, o korkutulanların akıbeti nice oldu!

– Hasan Basri Çantay

Bak, o uyarılanların sonu nice oldu.

– Seyyid Kutub

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٧٤

Ancak Allah’ın ihlâs ile seçilen kulları başka.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesna.

– İbni Kesir

Ancak Allah’ın ihlâslı kulları başka.

– Diyanet İşleri

Allahın ihlâsa erdirilmiş (samirnî) kulları müstesna.

– Hasan Basri Çantay

Ancak, Allah'a gönülden bağlı kullar o azabın dışında kaldı.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ ٧٥

Celâlim Hakk’ı için bize Nuh nidâ etmişti, biz de hakikat ne güzel mücîbiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; Nuh, Bize niyaz etmişti. Ne güzel icabet edenleriz Biz.

– İbni Kesir

Andolsun, Nûh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz!

– Diyanet İşleri

Andolsun ki Nuuh bize niyaz etmişdi de ne güzel icabet (ve kabul) eylemişdik.

– Hasan Basri Çantay

Andolsun Nuh bize dua etmişti de ne güzel kabul etmiştik.

– Seyyid Kutub

وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ ٧٦

Hem onu ve ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

– İbni Kesir

Onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

– Diyanet İşleri

Biz hem onu, hem ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

– Hasan Basri Çantay

Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ ٧٧

Hem zürriyyetini bâkıy kalanlar kıldık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve onun soyunu süreklilerin kendisi kıldık.

– İbni Kesir

Onun neslini yeryüzünde kalanlar kıldık.

– Diyanet İşleri

Zürriyyetini (yer yüzünde) devamlı kalanların ta kendileri kıldık.

– Hasan Basri Çantay

Ancak O'nun soyunu sürekli kıldık.

– Seyyid Kutub

وَتَرَكۡنَا عَلَيۡهِ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ٧٨

Hem de namına bıraktık sonrakiler içinde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonrakiler arasında ona da bıraktık.

– İbni Kesir

Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık.

– Diyanet İşleri

Sonra gelen (peygamberler ve ümmet) ler arasında da ona (iyi bir nâm) bırakdık.

– Hasan Basri Çantay

Sonra gelenler arasında O'na iyi bir ün bıraktık.

– Seyyid Kutub

سَلَٰمٌ عَلَىٰ نُوحٖ فِي ٱلۡعَٰلَمِينَ ٧٩

Selâm Nuh’a bütün âlemler içinde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Alemler içinde selam olsun Nuh'a.

– İbni Kesir

Âlemler içinde Nûh’a selâm olsun!

– Diyanet İşleri

(Bütün) âlemler içinde (bizden) Nuuha selâm.

– Hasan Basri Çantay

Alemler içinde Nuh'a selâm olsun.

– Seyyid Kutub

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ ٨٠

Biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz, ihsan edenleri; işte böyle mükafatlandırırız.

– İbni Kesir

İşte biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

– Diyanet İşleri

Şübhesiz biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız.

– Hasan Basri Çantay

İşte biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

– Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٨١

Çünkü o bizim mü'min kullarımızdan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu o; Bizim inanmış kullarımızdandı.

– İbni Kesir

Çünkü o, bizim mü’min kullarımızdandı.

– Diyanet İşleri

Hakıykat o, bizim mü'min kullarımızdandı.

– Hasan Basri Çantay

Çünkü O bizim, inanan kullarımızdandı.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ٨٢

Sonra da diğerlerini suya boğduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra diğerlerini suda boğduk.

– İbni Kesir

Sonra biz, diğerlerini suda boğduk.

– Diyanet İşleri

Nihayet ötekilerini (suda) boğduk.

– Hasan Basri Çantay

Sonra ötekileri (inanmayanları) suda boğduk.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu