بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَالُوٓاْ إِنَّكُمْ كُنتُمْ تَأْتُونَنَا عَنِ ٱلْيَمِينِ ﴿٢٨

Siz diyorlardır: bize sağdan gelir dururdunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ بَل لَّمْ تَكُونُواْ مُؤْمِنِينَ ﴿٢٩

Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا كَانَ لَنَا عَلَيْكُم مِّن سُلْطَٰنٍۭۖ بَلْ كُنتُمْ قَوْمًا طَٰغِينَ ﴿٣٠

Ve bizim size karşı cebredebilecek bir saltanatımız yoktu, fakat siz azmış bir kavim idiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَحَقَّ عَلَيْنَا قَوْلُ رَبِّنَآۖ إِنَّا لَذَآئِقُونَ ﴿٣١

Onun için üzerimize Rabbimiz’in kavli hakk oldu, her halde hepimiz tadacağız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَغْوَيْنَٰكُمْ إِنَّا كُنَّا غَٰوِينَ ﴿٣٢

Evet biz sizi kışkırttık, çünkü biz azgındık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِنَّهُمْ يَوْمَئِذٍ فِى ٱلْعَذَابِ مُشْتَرِكُونَ ﴿٣٣

O halde hepsi o gün azâbda müşterektirler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَفْعَلُ بِٱلْمُجْرِمِينَ ﴿٣٤

İşte biz mücrimlere böyle yaparız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُمْ كَانُوٓاْ إِذَا قِيلَ لَهُمْ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٣٥

Çünkü onlar "Allah'tan başka ilâh yoktur" denildiği zaman kafa tutuyorlardı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓاْ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍۭ ﴿٣٦

Ve "hiç biz mecnun şâır için ilâhlarımızı bırakır mıyız?" diyorlardı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

بَلْ جَآءَ بِٱلْحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلْمُرْسَلِينَ ﴿٣٧

Hayır o hakk ile geldi ve bütün peygamberleri tasdik eyledi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّكُمْ لَذَآئِقُواْ ٱلْعَذَابِ ٱلْأَلِيمِ ﴿٣٨

Elbette siz o elîm azâbı tadacaksınız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR