بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ثُمَّ كَانَ عَٰقِبَةَ ٱلَّذِينَ أَسَٰٓـُٔواْ ٱلسُّوٓأَىٰٓ أَن كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَكَانُواْ بِهَا يَسْتَهْزِءُونَ ﴿١٠

Sonra o fenalık yapanların akıbeti en fenası oldu, çünkü Allah’ın âyetlerini tekzib ettiler ve onlarla eğleniyorlardı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱللَّهُ يَبْدَؤُاْ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿١١

Allah halkı ilkin yapar, sonra da çevirir onu yeniden yapar, sonra hep döndürülüp ona götürüleceksiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَوْمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يُبْلِسُ ٱلْمُجْرِمُونَ ﴿١٢

O saat çattığı gün mücrimler her ümidi keserler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَمْ يَكُن لَّهُم مِّن شُرَكَآئِهِمْ شُفَعَٰٓؤُاْ وَكَانُواْ بِشُرَكَآئِهِمْ كَٰفِرِينَ ﴿١٣

Kendilerine şeriklerinden şefaat edenler de bulunmaz, şeriklerine hep kâfir olmuşlardır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَوْمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَتَفَرَّقُونَ ﴿١٤

Hem o saat çattığı gün o gün ayırd olurlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَهُمْ فِى رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ ﴿١٥

Şimdi iman edip salih ameller yapmış olanlar, o vakit onlar bir ravzada neşelenirler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَلِقَآئِ ٱلْءَاخِرَةِ فَأُوْلَٰٓئِكَ فِى ٱلْعَذَابِ مُحْضَرُونَ ﴿١٦

Âyetlerimize ve Âhiret likasına yalan deyip de küfredenlere gelince işte bunlar o vakit azâb içinde ihzar olunurlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَسُبْحَٰنَ ٱللَّهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ﴿١٧

O halde tesbih Allah’a, o zaman ki akşam edersiniz ve o zaman ki sabah edersiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَهُ ٱلْحَمْدُ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ﴿١٨

Hem hamd ona göklerde ve yerde ve ikindileyin ve o zaman ki öğle edersiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يُخْرِجُ ٱلْحَىَّ مِنَ ٱلْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ ٱلْمَيِّتَ مِنَ ٱلْحَىِّ وَيُحْىِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۚ وَكَذَٰلِكَ تُخْرَجُونَ ﴿١٩

O ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir, sizler de işte öyle çıkarılacaksınız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمِنْ ءَايَٰتِهِۦٓ أَنْ خَلَقَكُم مِّن تُرَابٍ ثُمَّ إِذَآ أَنتُم بَشَرٌ تَنتَشِرُونَ ﴿٢٠

Ve onun âyetlerindendir ki sizi bir topraktan yarattı, sonra da siz şimdi bir beşersiniz intişar edip duruyorsunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR