بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَىَّ مِنَ ٱلتَّوْرَىٰةِ وَلِأُحِلَّ لَكُم بَعْضَ ٱلَّذِى حُرِّمَ عَلَيْكُمْۚ وَجِئْتُكُم بِـَٔايَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ٥٠

Benden daha önce inen Tevrat'ı onaylayıcı olarak size haram kılınmış olan bazı şeyleri helâl ilan etmek üzere Rabbiniz tarafından kesin bir kanıtla size geldim. Allah'tan korkunuz ve bana itaat ediniz.

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱللَّهَ رَبِّى وَرَبُّكُمْ فَٱعْبُدُوهُۗ هَٰذَا صِرَٰطٌ مُّسْتَقِيمٌ ٥١

Allah benim de sizin de Rabbimizdir, O'na kulluk ediniz, doğru yol işte budur.

– Seyyid Kutub

فَلَمَّآ أَحَسَّ عِيسَىٰ مِنْهُمُ ٱلْكُفْرَ قَالَ مَنْ أَنصَارِىٓ إِلَى ٱللَّهِۖ قَالَ ٱلْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنصَارُ ٱللَّهِ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَٱشْهَدْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ ٥٢

İsa, İsrailoğulları'nın inkarcı tutumlarını görünce Allah uğrunda bana yardımcı, destekçi olacak olanlar kimlerdir?' diye sordu. Havariler 'Biz Allah'ın destekçileriyiz, Allah'a iman ettik, şahid ol ki biz müslümanız' dediler.

– Seyyid Kutub

رَبَّنَآ ءَامَنَّا بِمَآ أَنزَلْتَ وَٱتَّبَعْنَا ٱلرَّسُولَ فَٱكْتُبْنَا مَعَ ٱلشَّٰهِدِينَ ٥٣

'Ey Rabbimiz, indirmiş olduğun mesaja inandık, Peygambere uyduk, bizleri bu mesajın canlı şahitleri arasına yaz!'

– Seyyid Kutub

وَمَكَرُواْ وَمَكَرَ ٱللَّهُۖ وَٱللَّهُ خَيْرُ ٱلْمَٰكِرِينَ ٥٤

Hile yaptılar. Allah da onları cezalandırdı. Ve Allah hile yapanların cezasını en iyi verendir.

– Seyyid Kutub

إِذْ قَالَ ٱللَّهُ يَٰعِيسَىٰٓ إِنِّى مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَىَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَجَاعِلُ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوكَ فَوْقَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِۖ ثُمَّ إِلَىَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ ٥٥

Hani Allah şöyle demişti; 'Ey İsa, ben senin canını alacak, katıma yükseltecek ve kâfirlerin iftiralarından arındıracağım, sana uyanları da kıyamet gününe kadar kâfirlere üstün kılacağım. Sonra hepiniz bana döneceksiniz ve ben anlaşmazlığa düştüğünüz konularda aranızda hüküm vereceğim.'

– Seyyid Kutub

فَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ ٥٦

Kâfirler var ya, onları ağır bir azaba çarptıracağım, onların hiçbir yardımcısı olmayacaktır.

– Seyyid Kutub

وَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلظَّٰلِمِينَ ٥٧

İman edip salih ameller (iyi işler) yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını eksiksiz olarak verecektir, Allah zalimleri sevmez.

– Seyyid Kutub

ذَٰلِكَ نَتْلُوهُ عَلَيْكَ مِنَ ٱلْءَايَٰتِ وَٱلذِّكْرِ ٱلْحَكِيمِ ٥٨

Sana okuduğumuz bu kıssalar ve direktifler, ayetlerden ve hikmetli zikirdendirler.

– Seyyid Kutub

إِنَّ مَثَلَ عِيسَىٰ عِندَ ٱللَّهِ كَمَثَلِ ءَادَمَۖ خَلَقَهُۥ مِن تُرَابٍ ثُمَّ قَالَ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ ٥٩

Allah katında İsa örneği, Allah'ın topraktan yarattıktan sonra "ol" demesi ile oluveren Adem örneği gibidir.

– Seyyid Kutub

ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُن مِّنَ ٱلْمُمْتَرِينَ ٦٠

Bu anlattıklarımız Rabbinden gelen gerçektir. Sakın kuşkuya kapılanlardan olma.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu