بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَلۡقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ ٤٥

Mûsâ da Asasını koyuverdi, bir de baktılar ki o, her ne dolap çeviriyorlarsa yutuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ardından Musa asasını attı. Bir de ne görsünler; onların uydurduklarını yutuveriyor.

– İbni Kesir

Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.

– Diyanet İşleri

Bunun üzerine Muusâ da asaasını bırakıverdi. Bir de (ne görsünler) o, (büyücüler) in düzer olduklarını yutuyor!

– Hasan Basri Çantay

Arkasından Musa değneğini atınca, değnek büyücülerin bütün göz boyayıcılıklarını yutuverdi.

– Seyyid Kutub

فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ ٤٦

Derhal sihirbazlar secdeye kapandılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bunun üzerine büyücüler secdeye kapandılar.

– İbni Kesir

Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.

– Diyanet İşleri

Büyücüler derhal secde ediciler olarak (yere) kapandı (lar).

– Hasan Basri Çantay

Bunun üzerine bütün büyücüler secdeye kapandılar.

– Seyyid Kutub

قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٧

"iman ettik Rabb’ül-âlemîn’e.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki: Biz, alemlerin Rabbına inandık.

– İbni Kesir

“Âlemlerin Rabbine inandık” dediler.

– Diyanet İşleri

(47-48) «Aalemlerin Rabbine, Muusâ ile Hâruunun Rabbine îman etdik dediler.

– Hasan Basri Çantay

Ve «bütün varlıkların Rabbine inandık.

– Seyyid Kutub

رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ٤٨

Musâ ve Hârunun Rabb’ine" dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa ve Harun'un Rabbına.

– İbni Kesir

“Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbi’ne.”

– Diyanet İşleri

(47-48) «Aalemlerin Rabbine, Muusâ ile Hâruunun Rabbine îman etdik dediler.

– Hasan Basri Çantay

Musa ile Harun'un Rabbine dediler.

– Seyyid Kutub

قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٩

Ona, dedi: ben size izin vermeden iman ettiniz, anlaşıldı ki o size sihri talim eden büyüğünüzmüş, o halde mutlak yakında bileceksiniz, çaresiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına kestireceğim, hem muhakkak hepinizi çarmıha gerdireceğim".

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ben size izin vermezden önce mi ona inandınız? Şüphesiz size büyü öğreten büyüğünüzdür. Şimdi bileceksiniz; elbette ben, ellerinizi ve ayaklarınızı andolsun ki çaprazlama kestireceğim ve hepinizi astıracağım, dedi.

– İbni Kesir

Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım” dedi.

– Diyanet İşleri

(Fir'avn) dedi ki: «Ben size izin vermeden siz ona îman etdiniz ha! Hakıykat size büyüyü öğreten büyüğünüzmüş o! O halde yakında bileceksiniz. Herhalde sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesdireceğim, sizin topunuzu behemehal çarmıha gerdireceğim»!

– Hasan Basri Çantay

Firavun, «ben izin vermeden O'na inandınız, öyle mi? Hiç kuşkusuz O size büyücülüğü öğreten elebaşınızdı. Ama yakında başınıza neler geleceğini öğreneceksiniz. Andolsun ki, sağlı sollu birer el ve ayağınızı kesecek ve arkasından hepinizi asacağım» dedi.

– Seyyid Kutub

قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ ٥٠

Dediler: zararı yok, her halde biz Rabb’imize döneceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar da dediler ki: Zararı yok. Biz muhakkak Rabbımıza dönenleriz.

– İbni Kesir

Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.”

– Diyanet İşleri

Dediler: «(Bunda) bize hiçbir zarar yok. Biz şübhesiz ki Rabbimize dönücüleriz».

– Hasan Basri Çantay

Büyücüler de dediler ki, «zararı yok, nasıl olsa Rabb'imize döneceğiz.

– Seyyid Kutub

إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٥١

Her halde biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı Rabbimiz’in bize mağfiret buyuracağını ümid ederiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Mü'minlerin ilki olmamızdan dolayı biz, gerçekten Rabbımızın hatalarımızı bağışlayacağını umarız.

– İbni Kesir

“(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.”

– Diyanet İşleri

«Herhalde biz îman edenlerin ilki olduğumuz için Rabbimizin bizim günâhlarımızı yarlığayacağını umarız».

– Hasan Basri Çantay

Bizler ilk inananlar olduğumuz için Rabb'imizin kusurlarımızı bağışlayacağını umarız.»

– Seyyid Kutub

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

Hem Musâ’ya şu vahyi yerdik: kullarımı gece yürüt çünkü takip edileceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa'ya da vahyetti ki: Kullarımı geceleyin yola çıkar. Şüphesiz siz, izleneceksiniz.

– İbni Kesir

Biz Mûsâ’ya, “Kullarımı geceleyin yola çıkar, muhakkak ki takip edileceksiniz” diye vahyettik.

– Diyanet İşleri

Muusâya: «Kullarımı gece yola çıkar. Çünkü ta'kîb edileceksiniz» diye vahyetdik.

– Hasan Basri Çantay

Arkasından Musa'ya «Bana inanan kullarımı geceleyin yola çıkar; sizi takip edecekler» diye vahyettik.

– Seyyid Kutub

فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ٥٣

Firavun de şehirlere asker toplayıcılar gönderdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bunun üzerine Firavun şehirlere toplayıcılar gönderdi.

– İbni Kesir

Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

– Diyanet İşleri

Fir'avn da şehirlere toplayıcılar gönderdi.

– Hasan Basri Çantay

Firavun asker toplamakla görevli adamlarını şehirlere saldı.

– Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ ٥٤

Şunlar şüphe yok ki bir şirzime-i kaliledirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz ki bunlar; döküntü azınlıklarıdır.

– İbni Kesir

Dedi ki, “Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur.”

– Diyanet İşleri

«Şübhesiz ki bunlar (Isrâîl oğulları) azar azar birer cemâatdir».

– Hasan Basri Çantay

Toplanan askerlerine dedi ki, «Bu adamlar, bir avuçluk, az sayıda bir toplulukturlar.»

– Seyyid Kutub

وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ ٥٥

Fakat hakkımızda çok gayz besliyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve gerçekten bize de büyük bir öfke beslemektedirler.

– İbni Kesir

“Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar.”

– Diyanet İşleri

«(Böyle iken) onlar mutlakaa bizi darıltıcıdırlar».

– Hasan Basri Çantay

Fakat bizi öfkelendiriyorlar.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu