بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَإِنْ عَصَوْكَ فَقُلْ إِنِّى بَرِىٓءٌ مِّمَّا تَعْمَلُونَ ﴿٢١٦

Bunun üzerine sana isyan ederlerse ben sizin amellerinizden beriim de.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Şayet sana isyan ederlerse, de ki: Ben sizin yaptıklarınızdan uzağım.

— İbni Kesir

Eğer sana karşı gelirlerse, “Şüphesiz ben sizin yaptığınız şeylerden uzağım” de.

— Diyanet İşleri

Bunun üzerine eğer sana isyan ederlerse de ki: «Ben sizin yapageldiklerinizden hakikaten uzağım».

— Hasan Basri Çantay

Eğer hemşehrilerin sana karşı gelirlerse onlara «Ben sizin yaptıklarınızdan uzağım» de.

— Seyyid Kutub

وَتَوَكَّلْ عَلَى ٱلْعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ ﴿٢١٧

Ve O, Azîz Rahime mütevekkil ol.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Aziz, Rahim'e tevekkül et.

— İbni Kesir

(217-219) Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et.

— Diyanet İşleri

Sen O mutlak gaalib, O çok esirgeyici (Allaha) güvenib dayan.

— Hasan Basri Çantay

Üstün iradeli ve merhametli olan Allah'a dayan.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِى يَرَىٰكَ حِينَ تَقُومُ ﴿٢١٨

O ki görüyor kıyam ettiğin vakit seni.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Görür O seni, kalktığında.

— İbni Kesir

(217-219) Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et.

— Diyanet İşleri

(218-219) (Öyle mutlak gaalib, öyle çok esirgeyici) ki O, (namaza) kıyam etdiğin vakit seni ve secde edenler içinde dolaşmanı (dâima) görendir.

— Hasan Basri Çantay

O seni namaza durduğunda görür.

— Seyyid Kutub

وَتَقَلُّبَكَ فِى ٱلسَّٰجِدِينَ ﴿٢١٩

Ve secdekârlar içinde dolaşmanı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Secde edenler arasında bulunduğunda.

— İbni Kesir

(217-219) Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et.

— Diyanet İşleri

(218-219) (Öyle mutlak gaalib, öyle çok esirgeyici) ki O, (namaza) kıyam etdiğin vakit seni ve secde edenler içinde dolaşmanı (dâima) görendir.

— Hasan Basri Çantay

Secde edenler ile birlikte eğilip dikildiğini de görür.

— Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ ﴿٢٢٠

Çünkü O öyle Semi öyle Alîmdir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki O'dur O; Semi, Alim.

— İbni Kesir

Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

— Diyanet İşleri

Çünkü hakkıyle işiden, hakkıyle bilen bizzat Odur.

— Hasan Basri Çantay

Hiç kuşkusuz O, herşeyi işitir ve herşeyi görür.

— Seyyid Kutub

هَلْ أُنَبِّئُكُمْ عَلَىٰ مَن تَنَزَّلُ ٱلشَّيَٰطِينُ ﴿٢٢١

Haber vereyim mi size şeytanlar kimin üzerine inerler?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Şeytanların kime indiğini size bildireyim mi?

— İbni Kesir

Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi?

— Diyanet İşleri

(Ey müşrikler) şeytanların kimlerin üzerine indiğini size haber vereyim mi ben?

— Hasan Basri Çantay

Şeytânların kime ineceğini size söyleyeyim mi?

— Seyyid Kutub

تَنَزَّلُ عَلَىٰ كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٍ ﴿٢٢٢

Vebal yüklenici her bir sahtekâr üzerine inerler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar her günahkar, her müfteriye inerler.

— İbni Kesir

Onlar, her günahkâr yalancıya inerler.

— Diyanet İşleri

Onlar her günahkâr yalancının tepesine iner (ler).

— Hasan Basri Çantay

Onlar ne kadar aşırı yalancı ve günah düşkünü varsa onlara inerler.

— Seyyid Kutub

يُلْقُونَ ٱلسَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَٰذِبُونَ ﴿٢٢٣

Onlar kulak verirler ve ekseri yalan söylerler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bunlar ona kulak verirler ve çoğu yalancılardır.

— İbni Kesir

Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.

— Diyanet İşleri

Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

— Hasan Basri Çantay

Onlar, çoğunluğu yalancı olan şeytanların söylediklerine kulak verirler.

— Seyyid Kutub

وَٱلشُّعَرَآءُ يَتَّبِعُهُمُ ٱلْغَاوُۥنَ ﴿٢٢٤

Şairler, bunların arkasına da çapkınlar, sapkınlar düşer.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Şairlere gelince; onlara da azgınlar uyar.

— İbni Kesir

Şairlere ise haddi aşan azgınlar uyarlar.

— Diyanet İşleri

Şâirler (e gelince), onlara da sapıklar uyarlar.

— Hasan Basri Çantay

Şairlere gelince ancak amaçsız, havai insanlar onların peşinden gider.

— Seyyid Kutub

أَلَمْ تَرَ أَنَّهُمْ فِى كُلِّ وَادٍ يَهِيمُونَ ﴿٢٢٥

Görmez misin bunlar her vâdide hayran olurlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Görmedin mi; onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar.

— İbni Kesir

(225-226) Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.

— Diyanet İşleri

(225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?

— Hasan Basri Çantay

Görmüyormusun ki, onlar her vadiye dalarlar.

— Seyyid Kutub

وَأَنَّهُمْ يَقُولُونَ مَا لَا يَفْعَلُونَ ﴿٢٢٦

Onlar yapmayacakları şeyleri söylerler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve onlar, gerçekten yapmadıklarını söylerler.

— İbni Kesir

(225-226) Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.

— Diyanet İşleri

(225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?

— Hasan Basri Çantay

Ve yapmadıklarını söylerler.

— Seyyid Kutub

AYARLAR