بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ﴿١٧٥

Ve şüphesiz ki Rabbin O, öyle Azîz öyle Rahîm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Rabbın, elbette O; Aziz'dir, Rahim'dir.

— İbni Kesir

Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

— Diyanet İşleri

Hakıykat, senin Rabbin, mutlak gaalibdir, çok esirgeyicidir O.

— Hasan Basri Çantay

Ve yine kuşku yok ki, senin Rabb'in üstün iradeli ve merhametlidir.

— Seyyid Kutub

كَذَّبَ أَصْحَٰبُ لْـَٔيْكَةِ ٱلْمُرْسَلِينَ ﴿١٧٦

Eshabı Eyke gönderilen Resuller’i tekzib etti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

— İbni Kesir

Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

— Diyanet İşleri

Eyke yârânı da (gönderilen) peygamberleri tekzîb etmişdir.

— Hasan Basri Çantay

Eyke halkı da peygamberlerini yalanladılar.

— Seyyid Kutub

إِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ أَلَا تَتَّقُونَ ﴿١٧٧

O Vakit ki Şuayb onlara demişti: siz Allah’dan korkmaz mısınız?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hani onlara Şuayb demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?

— İbni Kesir

Hani Şu’ayb, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

— Diyanet İşleri

O zamanda ki Şuayb onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi,

— Hasan Basri Çantay

Hani Şuayb, onlara dedi ki; «Siz hiç Allah'tan korkmaz mısınız?»

— Seyyid Kutub

إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ﴿١٧٨

Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir Resulüm, emînim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki ben, size emin bir peygamberim.

— İbni Kesir

“Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

— Diyanet İşleri

«Şübhesiz ben size (gönderilmiş) emîn bir peygamberim».

— Hasan Basri Çantay

Ben size gönderilmiş, güvenilir bir elçiyim.

— Seyyid Kutub

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ﴿١٧٩

Gelin Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.

— İbni Kesir

Artık, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

— Diyanet İşleri

«Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin».

— Hasan Basri Çantay

Öyleyse Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

— Seyyid Kutub

وَمَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍۖ إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿١٨٠

Buna karşı sizden bir ecir istemiyorum, benim ecrim ancak Rabb-ül’âlemîn’e aiddir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir.

— İbni Kesir

“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

— Diyanet İşleri

«Ben buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım aalemlerin Rabbinden başkasına aaid değil».

— Hasan Basri Çantay

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum; benim çabalarımın karşılığını verecek olan, alemlerin Rabb'idir.

— Seyyid Kutub

أَوْفُواْ ٱلْكَيْلَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلْمُخْسِرِينَ ﴿١٨١

Ölçeği tam ölçün de hak yiyenlerden olmayın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ölçüyü tam yapın da eksiltenlerden olmayın.

— İbni Kesir

“Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın.”

— Diyanet İşleri

Ölçeği tam ölçün. Eksiltenlerden olmayın».

— Hasan Basri Çantay

Ölçme işlemlerinizde dürüst olunuz, eksik ölçenlerden olmayınız.

— Seyyid Kutub

وَزِنُواْ بِٱلْقِسْطَاسِ ٱلْمُسْتَقِيمِ ﴿١٨٢

Ve doğru terazi ile tartın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğru ölçekle tartın.

— İbni Kesir

“Doğru terazi ile tartın.”

— Diyanet İşleri

«Doğru terazi ile tartın».

— Hasan Basri Çantay

Tartma işlemlerinde doğru ve duyarlı terazi kullanınız.

— Seyyid Kutub

وَلَا تَبْخَسُواْ ٱلنَّاسَ أَشْيَآءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْاْ فِى ٱلْأَرْضِ مُفْسِدِينَ ﴿١٨٣

Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin ve yer yüzünü ihtilâlcılıkla fesada vermeyin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İnsanların eşyasını azaltmayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

— İbni Kesir

“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”

— Diyanet İşleri

«İnsanların hakkından bir şey'i kısmayın. Yer (yüzün) de fesadcılar olarak bozgunculuk etmeyin».

— Hasan Basri Çantay

Halkın mallarına düşük değer biçmeyiniz, yeryüzünde kargaşa çıkarıp dirliği bozmayınız.

— Seyyid Kutub

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِى خَلَقَكُمْ وَٱلْجِبِلَّةَ ٱلْأَوَّلِينَ ﴿١٨٤

O sizi ve sizden evvelki cibileti yaratan hâlıktan korkun.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sizi ve daha önceki nesilleri yaratmış olandan korkun.

— İbni Kesir

“Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının.”

— Diyanet İşleri

«(Gerek) sizi, (gerek sizden) evvelki ümmetleri yaratan (Allah) dan korkun».

— Hasan Basri Çantay

Sizi ve sizden önceki kuşakları yaratan Allah'tan korkunuz.

— Seyyid Kutub

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلْمُسَحَّرِينَ ﴿١٨٥

Sen, dediler: muhakkak sihirlilerdensin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki: Sen, ancak büyülenmişlerdensin.

— İbni Kesir

Onlar şöyle dediler: “Sen ancak büyülenmişlerdensin.”

— Diyanet İşleri

Dediler: «Sen ancak fazla büyülenmişlerdensin»!

— Hasan Basri Çantay

Eykeliler dediler ki; «Sen büyüye çarpılmış birisin.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR