بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَتُتْرَكُونَ فِى مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ ١٤٦

Burada emniyet içinde bırakılır mısınız?

– İbni Kesir

فِى جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ ١٤٧

Bahçelerde, çeşmelerde.

– İbni Kesir

وَزُرُوعٍ وَنَخْلٍ طَلْعُهَا هَضِيمٌ ١٤٨

Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında.

– İbni Kesir

وَتَنْحِتُونَ مِنَ ٱلْجِبَالِ بُيُوتًا فَٰرِهِينَ ١٤٩

Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız?

– İbni Kesir

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٥٠

O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.

– İbni Kesir

وَلَا تُطِيعُوٓاْ أَمْرَ ٱلْمُسْرِفِينَ ١٥١

Müsriflerin emrine itaat etmeyin.

– İbni Kesir

ٱلَّذِينَ يُفْسِدُونَ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَا يُصْلِحُونَ ١٥٢

Onlar ki yeryüzünde bozgunculuk yaparlar da ıslah etmezler.

– İbni Kesir

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلْمُسَحَّرِينَ ١٥٣

Dediler ki: Şüphesiz sen, ancak büyülenmişlerdensin.

– İbni Kesir

مَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُنَا فَأْتِ بِـَٔايَةٍ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ ١٥٤

Hem sen, bizim gibi insandan başka bir şey değilsin. Şayet sadıklardan isen o zaman bir ayet getir.

– İbni Kesir

قَالَ هَٰذِهِۦ نَاقَةٌ لَّهَا شِرْبٌ وَلَكُمْ شِرْبُ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ ١٥٥

Dedi ki: İşte şu devedir. Su içme hakkı; belirli bir gün onun ve belirli bir gün sizindir.

– İbni Kesir

وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظِيمٍ ١٥٦

Sakın ona bir kötülük yapmayın. Yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu