بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي ٢٩

Ve bana ehlimden bir vezir ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَٰرُونَ أَخِي ٣٠

Kardeşim Harun’u.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱشۡدُدۡ بِهِۦٓ أَزۡرِي ٣١

Onunla sırtımı pekit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَشۡرِكۡهُ فِيٓ أَمۡرِي ٣٢

Ve onu işimde şerik et.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَيۡ نُسَبِّحَكَ كَثِيرٗا ٣٣

Ki seni çok tesbih edelim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَذۡكُرَكَ كَثِيرًا ٣٤

Ve çok zikreyleyelim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرٗا ٣٥

Şüphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ قَدۡ أُوتِيتَ سُؤۡلَكَ يَٰمُوسَىٰ ٣٦

Haydi! Buyurdu: erdirildin dileğine ya Musâ.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَيۡكَ مَرَّةً أُخۡرَىٰٓ ٣٧

Şanım Hakk’ı için biz lûtfeylemiştik sana diğer bir def'a daha.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰٓ أُمِّكَ مَا يُوحَىٰٓ ٣٨

O vakit ki anana verilen şu ilhamı verdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَنِ ٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلتَّابُوتِ فَٱقۡذِفِيهِ فِي ٱلۡيَمِّ فَلۡيُلۡقِهِ ٱلۡيَمُّ بِٱلسَّاحِلِ يَأۡخُذۡهُ عَدُوّٞ لِّي وَعَدُوّٞ لَّهُۥۚ وَأَلۡقَيۡتُ عَلَيۡكَ مَحَبَّةٗ مِّنِّي وَلِتُصۡنَعَ عَلَىٰ عَيۡنِيٓ ٣٩

Onu tabut içine koy da deryayı bırak derya da onu sahile, bıraksın, onu hem bana düşman hem ona düşman biri alsın, ve üzerine benden bir sevgi koydum ki hem nezaretim altında yetiştirilesin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu