بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيَسِّرْ لِىٓ أَمْرِى ٢٦

Ve bana işimi kolaylaştır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşimi kolaylaştır.

– İbni Kesir

“İşimi bana kolaylaştır.”

– Diyanet İşleri

«İşimi kolayla».

– Hasan Basri Çantay

Görevimi kolaylaştır.

– Seyyid Kutub

وَٱحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِى ٢٧

Ve dilimden ukdeyi çöz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dilimden de düğümü çöz ki;

– İbni Kesir

(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.”

– Diyanet İşleri

«Dilimden de (şu) düğümü çöz ki»,

– Hasan Basri Çantay

Dilimin düğümünü çöz.

– Seyyid Kutub

يَفْقَهُواْ قَوْلِى ٢٨

Sözümü iyi anlasınlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sözümü iyi anlasınlar.

– İbni Kesir

(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.”

– Diyanet İşleri

«Sözümü iyi anlasınlar».

– Hasan Basri Çantay

Böylece söyleyeceklerimi anlayabilsinler.

– Seyyid Kutub

وَٱجْعَل لِّى وَزِيرًا مِّنْ أَهْلِى ٢٩

Ve bana ehlimden bir vezir ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kendi ailemden bir vezir ver bana;

– İbni Kesir

“Bana ailemden birini yardımcı yap,”

– Diyanet İşleri

«Bana kendi ailemden bir de vezîr ver».

– Hasan Basri Çantay

Ailemden bana bir yardımcı armağan et.

– Seyyid Kutub

هَٰرُونَ أَخِى ٣٠

Kardeşim Harun’u.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kardeşim Harun'u.

– İbni Kesir

“Kardeşim Hârûn’u.”

– Diyanet İşleri

«Biraderim Hâruunu».

– Hasan Basri Çantay

Kardeşim Harun'u yani.

– Seyyid Kutub

ٱشْدُدْ بِهِۦٓ أَزْرِى ٣١

Onunla sırtımı pekit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onunla destekle beni.

– İbni Kesir

“Onunla gücümü artır.”

– Diyanet İşleri

«Onunla sırtımı kuvvetlendir».

– Hasan Basri Çantay

Ona arkamı dayayıp güç kazanmamı sağla.

– Seyyid Kutub

وَأَشْرِكْهُ فِىٓ أَمْرِى ٣٢

Ve onu işimde şerik et.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu işimizde ortak yap,

– İbni Kesir

“Onu işime ortak et.”

– Diyanet İşleri

«Onu işimde ortak kıl»,

– Hasan Basri Çantay

O'nu görevime ortak et.

– Seyyid Kutub

كَىْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا ٣٣

Ki seni çok tesbih edelim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki seni daha çok tesbih edelim.

– İbni Kesir

“Seni çok tespih edelim diye”,

– Diyanet İşleri

«Tâki Seni çok tesbîh edelim».

– Hasan Basri Çantay

Böylece seni daha çok noksanlıklardan tenzih edelim.

– Seyyid Kutub

وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا ٣٤

Ve çok zikreyleyelim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve seni daha çok analım.

– İbni Kesir

“Seni çok zikredelim diye.”

– Diyanet İşleri

«Seni çok analım».

– Hasan Basri Çantay

Senin adını daha çok analım.

– Seyyid Kutub

إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرًا ٣٥

Şüphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz ki Sen, bizi görmektesin.

– İbni Kesir

“Çünkü sen bizi hakkıyla görmektesin.”

– Diyanet İşleri

«Şübhe yok ki Sen bizi hakkıyle görensin».

– Hasan Basri Çantay

Kuşku yok ki, biz senin gözetimin altındayız.»

– Seyyid Kutub

قَالَ قَدْ أُوتِيتَ سُؤْلَكَ يَٰمُوسَىٰ ٣٦

Haydi! Buyurdu: erdirildin dileğine ya Musâ.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Buyurdu: Ey Musa; istediğin sana verilmiştir.

– İbni Kesir

Allah, şöyle dedi: “İstediğin sana verildi ey Mûsâ!”

– Diyanet İşleri

Buyurdu: «Ey Musa, istediğin sana verilmişdir».

– Hasan Basri Çantay

Ey Musa, bu istediklerin sana verilmiştir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu