بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلْمُؤْمِنُونَۚ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِۦۚ وَقَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَاۖ غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ ٱلْمَصِيرُ ﴿٢٨٥

O peygamber de kentlisine Rabbinden indirilene îman etdi, müminler de. (Onlardan) her biri Allaha, onun meleklerine, Kitablarına, peygamberlerine inandı. «Onun (Allanın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik (kabul etdik; emrine) itaat etdik. Ey Rabbimiz, mağfiretini (isteriz). Son varış (ımız) ancak Sanadır» dediler.

— Hasan Basri Çantay

لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَاۚ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا ٱكْتَسَبَتْۗ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَآ إِن نَّسِينَآ أَوْ أَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَآ إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِهِۦۖ وَٱعْفُ عَنَّا وَٱغْفِرْ لَنَا وَٱرْحَمْنَآۚ أَنتَ مَوْلَىٰنَا فَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ ﴿٢٨٦

Allah hiç bir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını yüklemez. (Herkesin) kazandığı (hayır) kendi fâidesine, yapdığı (Şer) kendi zararınadır. «Ey Rabbimiz, unutduk, yahud yanıldıysak bizi tutub sorguya çekme. Ey Rabbimiz, bizden evvelki (ümmet) lere yüklediğin gibi üstümüze ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz, taakat getiremeyeceğimizi bize taşıtma. Bizden (saadır olan günahları) sil, bağışla, bizi yarlığa, bizi esirge. Sen mevlâmızsın bizim. Artık kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et».

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR