بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَمَا ٱسْطَٰعُوٓاْ أَن يَظْهَرُوهُ وَمَا ٱسْتَطَٰعُواْ لَهُۥ نَقْبًا ٩٧

Artık onu ne aşabilirler ne de delebilirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ هَٰذَا رَحْمَةٌ مِّن رَّبِّىۖ فَإِذَا جَآءَ وَعْدُ رَبِّى جَعَلَهُۥ دَكَّآءَۖ وَكَانَ وَعْدُ رَبِّى حَقًّا ٩٨

Bu, dedi: Rabbim’den bir rahmettir, Rabbim’in vaadi vakit de onu düm düz edecektir, Rabbim’in vaadi hakkoldu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِى بَعْضٍۖ وَنُفِخَ فِى ٱلصُّورِ فَجَمَعْنَٰهُمْ جَمْعًا ٩٩

Ve o gün onları bırakıvermişizdir, bir kısmı diğerinin içinde dalgalanıyorlar, surada üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır ve.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَعَرَضْنَا جَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ لِّلْكَٰفِرِينَ عَرْضًا ١٠٠

Cehennem’i o gün kâfirlere bir gösteriş göstermişizdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ كَانَتْ أَعْيُنُهُمْ فِى غِطَآءٍ عَن ذِكْرِى وَكَانُواْ لَا يَسْتَطِيعُونَ سَمْعًا ١٠١

Onlar ki beni ihtar eden âyetlerimden gözleri bir gıtâ içinde idi, işitmeğe de tehamül edemiyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَحَسِبَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَن يَتَّخِذُواْ عِبَادِى مِن دُونِىٓ أَوْلِيَآءَۚ إِنَّآ أَعْتَدْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَٰفِرِينَ نُزُلًا ١٠٢

Ya o kâfirler beni bırakıpda kullarıma kendilerine mevlâ ittihaz edeceklerini mi zannettiler, biz cehennemi o kâfirler için bir konukluk hazırladık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُم بِٱلْأَخْسَرِينَ أَعْمَٰلًا ١٠٣

Size, de: amelleri en ziyade hüsrana gidenleri haber vereyim mi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعًا ١٠٤

Onlar ki dünya hayatta saiyleri boşa gitmektedir de kendilerini zannederler: ki cidden güzel sanat yapıyorlar. Bunlar işte o kimselerdir ki Rab’lerinin âyetlerine ve lıkasına küfretmişlerdir de hayır namına yaptıkları bütün amelleri heder olmuştur, artık kıyamet günü biz onlara hiç bir vezin tutturmayız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمْ وَلِقَآئِهِۦ فَحَبِطَتْ أَعْمَٰلُهُمْ فَلَا نُقِيمُ لَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَزْنًا ١٠٥

Onlar ki dünya hayatta saiyleri boşa gitmektedir de kendilerini zannederler: ki cidden güzel sanat yapıyorlar. Bunlar işte o kimselerdir ki Rab’lerinin âyetlerine ve lıkasına küfretmişlerdir de hayır namına yaptıkları bütün amelleri heder olmuştur, artık kıyamet günü biz onlara hiç bir vezin tutturmayız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذَٰلِكَ جَزَآؤُهُمْ جَهَنَّمُ بِمَا كَفَرُواْ وَٱتَّخَذُوٓاْ ءَايَٰتِى وَرُسُلِى هُزُوًا ١٠٦

İşte böyle onların cezaları cehennemdir, çünkü küfretmişler ve benim âyetlerimi ve peygamberlerimi eğlence yerine tutmuşlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّٰتُ ٱلْفِرْدَوْسِ نُزُلًا ١٠٧

İman edip salih ameller işleyen kimselere gelince: onlar için Firdevs cennetleri bir konukluk olmuştur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu