بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَلَقَدۡ نَعۡلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدۡرُكَ بِمَا يَقُولُونَ ٩٧
Celâlim Hakk’ı için biliyoruz ti onların tevevvühatına senin cidden göğsün daralıyor.
Andolsun; onların söylediğinden dolayı kalbinin sıkıldığını biliyoruz.
Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.
Andolsun, biliyoruz ki onların söyleyip durduklarından göğsün cidden daralıyor (habîbim).
Andolsun ki onların dediklerinden göğsünün daraldığını biliyoruz.
فَسَبِّحۡ بِحَمۡدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ ٩٨
O halde Rabbin’e hamdile tesbih et ve secdekârlardan ol.
Sen, hemen Rabbını hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.
O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol.
Sen hemen Rabbini, hamd ile, tesbîh et ve secde edenlerden ol.
Sen hemen Rabbini hamd ile tesbih et. Ve secde edenlerden ol.
وَٱعۡبُدۡ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأۡتِيَكَ ٱلۡيَقِينُ ٩٩
Ve Rabbin’e kulluk yap tâ sana o yâkîn gelene kadar.
Ve sana yakin gelinceye kadar Rabbına ibadet et.
Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.
Sana ölüm gelinceye kadar da Rabbine ibâdet et.
Ve sana «yakîn» gelinceye kadar Rabbine ibadet et.